Saros Körfezi Turizm Otelciler ve Yatırımcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selim Dost, geçen cumartesi günü gazetemize yaptığı değerlendirmede, 2013 yılı turizm sezonuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da turizm sezonundan büyük beklentileri olduğunu ancak Ramazan Ayı’nın turizmi tam ortadan böldüğünü hatırlatarak sözlerine başlayan Dost, bu nedenle sezona temkinli yaklaştıklarının altını çizdi.

“RAMAZAN, TURİZM SEZONUNU TAM ORTADAN BÖLÜYOR!”

Ramazan’ın, turizm sezonunu tam ortadan böldüğüne dikkat çeken Selim Dost, şunları söyledi: “Ramazan Ayı’nın turizm sezonuna denk gelmesi nedeniyle, sektörün zor bir sezon geçireceğini düşünüyorum. Dolayısıyla, mecburen sezondan fazla bir beklentimiz yok. Sadece sezonda yapılacak masrafları çıkarabilsek keşke. Buna bile razıyız. Bir de kendi işini kendi yürütebilen kişiler, zarar etmez. Fakat çok fazla personele yüklenenler zarar edebilir. Ramazan Ayı’nın en çok etkisinin hissedileceği zaman bu yıldır. Ayrıca, bu yıl kapasiteyi doldurabileceğimizi de düşünmüyoruz. Eğer kapasitemizi doldurabileceğimizi söylersek, bu hayal olur. Çünkü 9 Temmuz’da Ramazan Ayı başlıyor ve 8 Ağustos’ta sona eriyor. Dolayısıyla, 15 gün bir iş yoğunluğu olur. Ama gelecek 1-2 yıl içerisinde sektör nereye doğru ilerleyecek bilmiyorum. Ramazan Ayı, yaz sezonuna değil; daha erken bir zamana denk geldiğinde sektörde de canlılık yaşanacaktır.”

“BÖLGENİN GÖRSELLİĞİ YOK!”

“Alternatif turizm için neler yapılabilir ya da siz ne yapmayı düşünüyorsunuz?” şeklindeki soruya da cevap veren Selim Dost, sözlerine şöyle devam etti: “Turizmde ne yazık ki, bir şey yapamıyoruz. Bölgenin görselliği yok ve ulaşıma uzak. Gelen müşterinin gezebileceği ve zaman geçirebileceği bir alan yok. Müşteri sadece denize girmek için geliyor. 2-3 gün kaldıktan sonra geri dönüyor. Turizmde başka bir seçeneğimiz ne yazık ki, yok.”

“EV PANSİYONCULUĞU STANDARTLARA UYGUN YAPILMIYOR”

Dost, “Yaz sezonunda, ev pansiyonculuğunda büyük bir artış yaşanıyor. Bu konudaki düşünceniz nedir?” şeklindeki soruya da, şöyle cevap verdi: “Bizi en fazla etkileyenlerin başında ev pansiyonculuğu geliyor. Bölgede bir yatak açığı var ve ev pansiyonculuğu yapılsın. Ancak, ev pansiyonculuğu standarda uygun bir şekilde yapılmıyor. Sezonda talep olmayınca, evler günlük 20 liraya verilebiliyor. Talep olunca da, günlük 300-400 liraya kiraya verilebiliyor. Bu duruma müdahale eden bir kurum da yok. Bunların belirli bir düzene oturtulması gerektiğini düşünüyorum.”

“KİRALAMA İŞLEMLERİNE BELLİ BİR STANDART GETİRİLMELİ”

“Turizmin bölgede iyi bir noktaya gelebilmesi için neler yapılabilir?” şeklindeki soruya da cevap veren Selim Dost, sözlerini şöyle tamamladı: “Bölgenin iyi bir noktaya gelmesi için her şeye belirli bir standardın getirilmesi gerekiyor. Kiralama işlemlerine belirli bir standart getirilmeli. Erikli’nin bölgelere ayrılması lazım. Bölgeler beyaz, kırmızı, siyah diye adlandırılabilir. Ve buralarda belirli bir fiyat standardı konulabilir. Bunun yanı sıra; bir komisyon kurularak, fiyat standardı getirilebilir. Ev pansiyonculuğuna da ruhsat verilmesi lazım. Herkes bölgenin iyi bir noktaya gelmesi için bir şey söylüyor ancak icraata gelince kimse ortada yok. Eğer gidişat böyle olursa, herkes aç durumda kalır. Bundan dolayı da, bölgedeki sorunun bir an önce çözüme kavuşması lazım.”