AYŞİN SEÇİL GEZER

Taşeron işçilere yönelik yapılan sınavların başladığını söyleyen Şen, “Sınavlarla ilgili bölgemizde ciddi bir sıkıntının yaşandığını duymadık. Genellikle çalışanların yaptığı işlere yönelik sorular soruluyor. Şu ana kadar örgütlü olduğumuz belediyelerde yazılı sınavı tercih eden bir belediyemiz yok. Mülakat ya da uygulamalı sınavlara tabi tutuluyor. Bazı yerlerde işleriyle ilgili olmayan soruların sorulduğunu duyuyoruz. Ancak, bölgemizde böyle bir durum yaşanmıyor.” dedi.

HÜKÜMETTEN HABER BEKLİYORUZ

Salim Şen sözlerine şöyle devam etti: “Sınavlarda herhangi bir sorun yaşanmadı ancak güvenlik soruşturmalarına takılan üyelerimiz konusunda sorun yaşanıyordu. Konuyla ilgili olarak sendikamızın bakanlık nezdinde talepleri oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından güvenlik soruşturmasına takılan işçilerin kadroya alınacağı ve konu hakkında çalışmanın yapılacağı yönünde açıklaması var. Bu durumunda resmi gazetede biran önce yayımlanması için hükümetten haber bekliyoruz.”

İŞ CİNAYETLERİ ÜLKEMİZİN KANAYAN YARASIDIR

 “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi tarafından yayımlanan raporda şubat ayında en az 123 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği ifade ediliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki soruya cevap veren Şen, şunları söyledi: “İş cinayetleri yıllardır ülkemizin kanayan yarasıdır. Bu konuda utanç tablosu rekorları ülkemize aittir. İş cinayetlerinde Avrupa’da 1’inci, dünyada 3’üncü konumdayız. Hala yaşanan durumla ilgili ciddi adımlar atılabilmiş değildir. AK Parti hükümetinin 15 yıllık iktidarı boyunca bu ülkede yaklaşık 20 bin insan iş cinayetine kurban gitti. Çıkartılan kanunlar var ama uygulanmıyor. İş cinayetlerinin temelinde taşeronlaştırma, özelleştirme olduğunu söylüyoruz. Çalışma hakkı nasıl anayasal bir haksa, yaşam hakkı bundan önce gelmektedir. Dolayısıyla, insanların hem çalışması hem de yaşaması beraber olması gereken bir durumdur. Çalışma hayatını düzenleyecek olan devlettir. Gelinen noktada 123 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor.”

İŞÇİNİN EMEĞİNİ SÖMÜREN BİR DÜZEN OLUŞTURULUYOR

Salim Şen sözlerini şöyle tamamladı: “Özelleştirme ve taşeronlaştırmadan hızla uzaklaşılmalıdır. Ayrıca örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Örgütlenilmiş işyerlerinde iş cinayetlerinin azaldığını görmekteyiz. Sendika olarak yaşanan sorunları hükümete iletiyoruz ancak hükümet yetkilileri bize karşı hem kör hem sağır hem de dilsiz bir tavır içerisindedir. Özelleştirme ve taşeronlaştırmadan vazgeçin dedikçe aksine bir tavır izliyor. En son şeker fabrikalarının özelleştirilmesi gündeme geldi. Özelleştirilme yapılması durumunda binlerce işçi kapının önüne konulmuş olacak. Bu işletmelerde kapatılacaktır. İşçinin emeğini sömüren bir düzen oluşturuluyor. Bu politikalardan biran önce vazgeçilmelidir.”