1948-1951 yıllarında Türkiye dahil her zaman olduğu gibi kendi çıkarları için Amerika 16 ülkeye bir paket hazırlanmıştı. Şimdiki gençler bilmese de eskiler çok iyi bilir. “Marshall Planı” benim okul çağımda Amerikan süt tozu her sabah öğrencilere dağıtılırdı. Demek bizi bile süt tozu ile kandırmış. Bilindiği gibi Dünyanın en büyük mısır üreticisi Amerika’dır. İçeride mısır özü yağını tüketemeyince eritme yollarını ihracat yaparak diğer ülkelere satmak amacındadır. Dedik ya 16 ülkeye yapılan o yardımın altında mısırözü yağı alma, koşulu yatmaktadır. Türkiye durum karşısında ilk margarin fabrikasını kurar. Bu dönemde birçok zeytin ağacı sökülür. İnsanlarımızı zeytinyağından uzaklaştırmak için margarin tüketsin diye, zeytinyağının ısındığında kanser yaptığına dair iddialarla ortalığı karıştırır. Zeytinyağını yedirmemek için her yolu dener.

ABD tarafından yıllarca bugüne kadar çıkarlar uğruna nasıl kandırıldığımızı kısaca bilmem anlatabildim mi? Zeytin ağaçlarımızı söktürmek zeytinyağını kötülemek adına beste yapıldığını fakat hangi sanatçı yaptığını hatırlayamıyorum.  Sipariş edilen beste bu! “Zeytinyağlı yiyemem aman basmada fistan giyemem aman”. Böyle dostlar düşman başına. Başkanlar değişmiş olsa da çıkarlar (ABD) asla değişmez.