Mehmet Aytaç yazdı
“Tam yol ileri” demişler…
“Daha yapacak çok iş var” diyerek de iddialı bir duruş sergilemişler.
Ben de soruyorum o zaman:
Nereye gidiyorsunuz?
Kimin için bu kadar işiniz var?
Partiye mi, ranta mı, makama mı?
***
Yoldan çıkmış bir belediye yönetiminin, halktan kopmuş bir örgütün, suskunluktan nemalanan bir yapının, içi boş sloganlarla günü kurtarma çabasıdır bu. Ve artık bu söylemlere karnımız tok.
***
Helvacıoğlu döneminde muhalefetteyken “halkçı”, Özcan döneminde iktidardayken “suskun ve teslimiyetçi” olan bir ilçe yönetimi ile karşı karşıyayız. Şimdi “Tam Yol İleri” diyorsunuz ama açık konuşayım: O yol, ne Keşan’ın yolu ne de Cumhuriyet Halk Partisi’nin yoludur. O yol, üç beş kişinin şahsi çıkarlarını, partinin ilkelerinin önüne koyduğu bir yoldur. Ve artık o yolun sonuna geldiniz! Ki, aylar önce, bir yazımın başlığı “Bu yolda yürünmez” idi. (10 Haziran 2024) İroniye bak, ne komik değil mi?
***
Liyakatsiz ve makam sahiplerinin yakınlarıyla doldurulmuş kadrolar, bir yandan Keşan halkının sırtına taşıması zor ve ağır bir yük bindirirken, diğer yandan park ve bahçelerin peşkeş çekilmesi, Keşan’ın en değerli arsalarının satılması, yapılmış işlerin bozulması veya yeniden yapılması, uykuya yatmış geçmiş dönem müteahhitlerinin zombi misali yeniden dirilmesi, halkın malı diye kavga verilen sahillerin kiralanmaya çalışılması, belediyeye kesilen “meclis içi” faturalar, su ve ulaşım zamları, davul-zurnayla açılışı yapılan kaldırımların paralarının halktan istenmesi vs. vs. Ve tüm bunlara dik duruş gösteremeyen, tamamen reklam ve pazarlama odaklı, kibirli, gururlu bir ilçe başkanı ile yanındaki birkaç “avanesi”nin yarattığı parti içi kaos, CHP’nin yolu değildir.
***
Önseçim yalanına sarılarak “demokrat” bir hava estirenler, sanki daha önce Keşan Belediye Başkanlığı için hiç önseçim yapılmamış gibi, sanki İl Genel Meclisi için her dönem önseçim yapılmıyor gibi algı yaratarak asıl suçlarını örtmeye kalktılar. Belediye Meclisi için önseçim kararı alamayan korkak ve adrese teslimci ilçe başkanı ve avaneleri, belediye meclisine aday adayı bile olmamış kişileri meclise yazarak parti içi demokrasiye ihanet etmiş, partinin cefasını çekenlere karşı en büyük haksızlığı yapmış ama buna rağmen adeta bir kahraman edasıyla sefa sürmeye devam etmek istemektedirler.
Hayır, bu yol CHP’nin yolu değildir.
***
Bu yapı, bu anlayış, ne partinin yükünü taşıyabiliyor ne de halkın taleplerini dinleyebiliyor. CHP’ye, çıkarcı yalakalar değil, cesurlar; biat edenler değil, sorgulayanlar yakışır. Bu çürümenin ortasında, hâlâ susan herkes tarih önünde sorumludur.
Keşan artık bu düzeni hak etmiyor. Halk bu ihaneti unutmaz.
SEÇİM SÜRECİNDE AHLAKİ ÇÖKÜŞ
Son olarak İlçe Başkanlığı seçim sürecinde yaşanan ahlaki erozyonu yazmak gerekiyor.
Bu süreçte yaşananlar, sadece partinin değil; halkın da CHP’ye olan inancını sarsmıştır. Ve bunlar yazılmadan, bu tablonun anlatılması eksik kalır.
***
CHP Keşan İlçe Başkanlığı’nın resmi sosyal medya hesapları, sanki partinin değil de mevcut ilçe başkanının şahsi propaganda aracıymış gibi kullanıldı. Bu mecralarda partinin bütünlüğünü temsil etmesi gereken içerikler yerine, ilçe başkanını yücelten, provokatif ve taraflı paylaşımlar yapıldı. Daha da ötesi, bazı yerel gazetecilerin yazdığı övgü yazıları bile CHP’nin kurumsal hesaplarından paylaşıldı. Hani tarafsızlık? Hani üyeye saygı?
Bu yaşananlar, sadece etik değil, aynı zamanda örgüt hukukunun da çiğnenmesidir.
Sanki ilçe başkanlığı bir kamu görevi değil, babadan oğula geçen bir imtiyazmış gibi hareket ediliyor. Hani, “baba ocağı” deniyor ya. Bu ocak, “babasının çiftliğine” dönüştürülüyor.
Parti ve belediye gücü, açıkça seçim sürecinde menfaat amacıyla kullanılıyor.
Öyle ki; Keşan Belediyesi’nde çalışan bazı işçilerin, açık açık “uyarıldığı” biliniyor. Bu organizasyonu kimlerin üstlendiği de biliniyor.
İşçiler ve bazı üyeler, korku iklimi yaratılarak, öfke ve hırsla baskı altına alınmaya çalışılıyor.
Bu nasıl bir siyasi ahlaktır?
Parti içi bir demokrasi yarışını, baskıyla, tehditle, manipülasyonla kazanmaya çalışmak CHP’ye ihanet değil midir?
Ayrıca, adaylardan biri ilçe başkanı olunca, belediye ile kurulan o görünmeyen ama herkesin bildiği bağ daha da güçlendi. Artık parti, belediyenin yan kuruluşu gibi hareket ediyor. Eleştiriler belediyeye değil, doğrudan partiye yöneliyor. Çünkü kimsenin gözü, belediye ile parti arasındaki çizgiyi ayırt edemiyor.
Ve böyle bir ortamda siz hâlâ “Tam Yol İleri” diyorsunuz.
Hangi yolda?
Tehditlerle sindirilmeye çalışılan üyelerin, sosyal medya algısıyla yönlendirilen seçmenlerin üzerinden mi bir yol inşa ediyorsunuz?
Sadece yönetsel zaaflar değil, bu ahlaki çöküş de CHP’nin Keşan’daki geleceğini karartmaktadır.
Halk artık bu ikiyüzlülüğü görmektedir.
Ve unutmayın; halk, bir gün mutlaka hesabını sorar.
****
Biz, Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve Genel Başkan Özgür Özel'e inanıyoruz. Size inanmıyoruz. Sizin yolunuzda yürümeyeceğiz.