BÜLENT SAYLAM

Saat 12.30 sıralarında Özel Keşan Hastanesi önünce gerçekleştirilen Protestoya, Özel Keşan Hastanesi başhekimi Ali Haydar Yıldırım ile hastanenin doktorları ve sağlık personeli, Trakya Kent Konseyleri Birliği, Uzunköprü Kent Konseyi Başkanı ve Edirne Tabip Odası Başkanı Mehmet Akbal da destek verdi. Yaşatırken ölmek istemiyoruz. Bugün size iyi haberleri paylaşmak için toplanmadık.” Diyerek açıklamasına başlayan Dr. Özel Keşan Hastanesi Çocuk Hekimi Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Özdağlı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Yoğun Bakımda yatan Hüsyin Amcayı, Koronerde yatan Ali Bey’i, Acil Serviste kurtardığım Ayşe Teyzeyi anlatmak için toplanmadık.Yenidoğanda 20 gün sonra yaşam mücadelesini kazanan ikiz premetüre bebekleri anlatmak için toplanmadık. Sağlık çalışanlarına şiddet maalesef olağan hale gelmiştir. Dr. Gökşen Kalaycı, Dr. Ali Menekşe, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun, Dr. Abdullah Biroğul, Dr. Aynur Dağdelen, Dr Hüseyin Ağır, Hemşire Pervil Çağır, Ebe Kevser Ceylan, Sağlık Memuru Abdullah Yural, Acil Tıp Teknisyeni Tuğba Yıldırım,Ambulans Şoförü Cengiz Küçükkehreman. En son görev başında Fikret Hacıosman kısa süre önce öldürülen, katledilen, görev başında aramızdan  ayrılanlar. Kısa süre önce Edirne 1. Murat Devlet Hastanesinde yoğun bakımda hasta yakınlarının şiddetine maruz kalarak mesleğine küsen Dr. Tuba Çıkmaz. Yetti artık. Yetti artık. Yetti artık. Yaşatırken ölmek , yaşatırken şiddete maruz kalmak istemiyoruz. Adaletin olmadığı yerde orman kanunları devreye giriyor. Herkes kendi hukukunu yaratmaya çalışıyor. Yetti artık. Yetti artık. Yetti artık Bunlar sağlıkta dönüşüm programının eseri, Bunlar performansa dayalı hizmet anlayışının eseri. Yetti artık. Yetti artık. Yetti artık Sağlıkta şiddet yasası bir an önce çıkarılsın, sağlık çalışanlarına sözlü, fiziksel saldırılara iyi hal uygulamaları ortadan kaldırılsın. Bizler yaşatmak için yemin eden sağlıkçılarız, doktoruz, ebeyiz, hemşireyiz, ATTyiz, ambulans çalışanıyız. Beyaz önlük taşıyan bedenlerimizi kara tabutlar içinde toprağa vermekten bıktık.

Yeter Bu Şiddet, Yeter Bu Nefret, Artık Yeter, Artık Yeter”