HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Tören, saat 08.50’de, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulmasıyla başladı. Saat 09.05 ise çalan sirenler eşliğinde 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra ise İstiklal Marşı okunarak, bayraklar yarıya indirildi. Törene, Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, Keşan 4’üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Özay, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Keşan Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Sesli, daire amirleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gaziler, askeri erkan ve vatandaşlar katıldı. Öte yandan Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğü’nce ‘Ataya saygı bisiklet turu’ gerçekleştirildi.

Rasim Ergene Ortaokulu öğrencileri tarafından hazırlanan anma programı ise saat 10.00’da, Keşan Belediyesi Selim Sesler Tiyatro ve Konferans Salonu’nda başladı. 2 dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından anma mesajları okundu.

ATATÜRK, DAİMA İLERİYE BAKMIŞ, İLERİYE YÜRÜMÜŞTÜR

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı ise Rasim Ergene Ortaokulu Sosyal Bilgiler Öğretmeni Selda Aydın yaptı.

Selda Aydın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 84. yılında olduğumuzu belirterek, “10 Kasımların Atatürk’ün 57 yıllık hayatını, mücadelesini milletimize kazandırdıklarını ve kazandırmak istediklerini özümseme bakımından önemi büyüktür. Bu manada Atamızın bize ve ülkemize kazandırdıkları ile onu yad ederek yeni bir 10 kasımı yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün ölümünün 84. yıldönümünde her 10 kasımda olduğu gibi bu yıl da onu yine sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, yaşamını millete adayan, milli mücadele döneminde milletiyle birlikte düşmana karşı omuz omuza mücadele ederek galip gelen ve yepyeni güçlü bir devlet inşa eden eşsiz bir lider, mümtaz bir devlet adamı, büyük bir komutandır. Atatürk, hem milli mücadele döneminde, hem cumhuriyeti inşa sürecinde daima ileriye bakmış, ileriye yürümüştür. Uygarlık yolunda ilerleyen, bu uğurda daima ilerlemeyi amaçlayan, bilim ve teknoloji aydınlığına yetişmiş, ülkemizin her bakımdan kalkınıp güçlenmesi için çalışıp çabalayan, çağdaş uygarlık düzeyini aşma hedefini milletinin önüne amaç olarak koymuştur. Atamız bu amacı daha somut olarak ‘Büyük davamız, en medeni en müreffeh millet olarak varlığımızı yükseltmektir’ şeklinde ifade etmiş ve refah toplumu olmayı hedef göstermiştir” dedi.

ATATÜRK’ÜN MÜCADELE AZMİ, BİZLERE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLAR VE GÖSTERDİĞİ HEDEFLER ASLA UNUTULMAMALIDIR

1920-1938 yılları arasında sağlanan gelişme ve değişmelerin hem milletin birbiriyle kucaklaşması hem de çağ ile yarışmak düşüncesiyle temellendirildiğini ifade eden Aydın, “Uygulaması da milletçe bu sürece bizzat katılım ile sağlanmıştır. Türk milletini sonsuz bir aşkla seven Mustafa Kemal Atatürk, milleti için her türlü zorluğa katlanmış ve kendini milletine adamıştır. Onun, ‘Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim’ sözü, milletini ne kadar çok sevdiğini göstermektedir. Yabancı basında Atatürk’ün vefatı sonrası yer alan ifadelerde belirtildiği üzere ‘Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar, onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihlerinde hüküm sürecek insanlardır” Yalnızca 10 Kasımlar değil, düşünce ufkumuzda Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler asla unutulmamalıdır. Ülkemizin en zor anında bile düşünüp ortaya koyduğu milli hedef ve stratejilerin hatırlanması, bu tür çabaların anlam ve değerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde Atatürk’ün emanetini gelecek nesillere ulaştırabiliriz. 84 yıl önce nasıl özlemeye başladıysak seni, yine aynı hüzün ve azmimizle söz veriyoruz sana. Büyük Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünya durdukça var olacaktır” diye konuştu.

ATATÜRK, MİLLETİN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİREN KUDRETLİ BİR İNKILAPÇIDIR

Personel Teğmen Ömer Faruk Yaşat’ta, Atatürk’ün askeri kişiliği ile ilgili bir konuşma yaptı.

Bugün, bütün Türkiye ve bütün yüce Türk milletinin bir sükut içinde Atatürk’ü sevgi ve saygıyla andığını belirterek, “Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da yaşamının bir sınırı vardır. Ancak bazı insanlar vardır ki yaşamları boyunca ürettikleri ve bıraktıkları eserlerle yaşadıklarından sonra da varlıklarını sürdürürler. İşte bu insanlardan biride ölüme meydan okuyan, öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk' tür. Dünya tarihi, çağlar boyunca üstün nitelikli askerlerin ve yüksek nitelikli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir. Fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneğini, bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan pek az örnek insanın varlığından söz eder. Atatürk, milli mücadelede, milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla, insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamla an biri olduğuna şüphe yoktur” ifadelerini kullandı.

Program, Rasim Ergene öğrencileri tarafından hazırlanan 10 Kasım Oratoryosu’nun ardından sona erdi.