MEHMET AYTAÇ

Okullarda yüz yüze eğitimin başlamasının üzerinden iki hafta geçtiğini kaydeden Metin Tanal; “Açılmadan önce alınması gereken tedbirler uzun uzun açıklanmasına rağmen iki haftalık sürede okullarda yaşananlar gösterdi ki, Covid-19 tedbirleri kapsamında alınması gereken önlemlerin kağıt üzerinde kaldığını görmekteyiz” dedi.

“KARANTİNAYA ALINAN SINIFLAR OLUŞMAYA BAŞLADI”

Tanal şu açıklamayı yaptı: “Yeterli öğretmen atanmaması, yeterli ek dersliklerin yapılmaması, bunun sonucu olarak kalabalık sınıfların oluşması, yeterli temizlik personelinin kadrolu olarak atanmaması, hijyen sorunları, aşılamanın tamamlanmaması ve en önemlisi de eğitime yeterli bütçenin ayrılmaması bu sürece damgasını vurdu. Önlemlerin sadece dezenfektan ve maskeden öteye gitmediği için sonunda korkulan oldu. Karantinaya alınan sınıflar oluşmaya başladı.  6 Eylül’de başlayan yüze yüze eğitim sürecinde salgına karşı öğretmenler, çalışanlar, öğrenciler büyük ölçüde savunmasız bırakıldı. Öğretmen ve derslik yetersizliğinden sınıf mevcutlarının kalabalık oluşu gerekli hijyen, havalandırma ve fiziki mesafenin sağlanmasını engellemiştir. Bunun sonucunda yüz yüze eğitimin salgın yokmuşçasına devam ettiği görülmektedir. Biz Sol Parti olarak eğitim öğretimin yüz yüze devam etmesini, yüz yüze eğitimin önemini ve sürdürülmesini önemsiyoruz.  Ancak ülkemizde her gün vaka ve ölüm sayılarının arttığını ve okullarda yüzlerce sınıfın karantinada olduğunu göz önüne aldığımızda MEB ve hükümetin yeterli bütçe ayırarak okullarda beslenme konusundan, yeterli hijyen, fiziki mesafe, yeterli derslik, öğretmen atama ve aşılama konularında ciddi ve somut önlemler almasını bekliyoruz. Bu salgınla ilgili sorumluluk idarecilere, öğretmenlere, çalışanlara ve velilere bırakılamayacak kadar önemlidir. Bakanlık ve hükümet bizzat bu sorumluluğu üstlenmelidir. Yaklaşık iki yıldır sürmekte olan pandemi döneminde bir kuşak yüz yüze eğitimden uzak kalarak, yüz binlerce öğrenci de hiç eğitim ve öğretim görmeyip tamamen eğitimin dışında kalarak heba olmuştur. Bu durum bir ülkenin geleceği açısından ciddi olumsuz sonuçlar doğurur.

“KURAN KUSLARINA HARCANAN ÇABA, ÇOCUKLARIMIZA HARCANMALIDIR”

Metin Tanal, açıklamasının sonunda Kuran kurslarına harcanan çaba ve ayrılan bütçenin, çocukların parasız ve nitelikli eğitim alması için kullanılması gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi: “Bu gün 4-6 yaş çocukları kuran kurslarında hiç pedagojik eğitim almamış kişiler tarafından eğitip, bunu zorunlu okul öncesi eğitimden sayılması için harcanan çaba ve ayrılan bütçe zorunlu, parasız, laik, demokratik, nitelikli ve eşit bir şekilde eğitim öğretim görmesi anayasa hakkı olan çocuklarımıza harcanıp onların sağlıklı bir şekilde eğitimini sürdürmelerini sağlamak hükümetin en temel görevidir ve sorumluluğudur.  Bu geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın ve gençlerimizin en temel hakkıdır ve onlar bunu hak etmektedirler.”