BÜLENT SAYLAM

Rusya’nın AB (Avrupa Birliği) ülkelerine önemli derecede petrol, kömür ve doğalgaz verdiğini hatırlatan Erkin, ABD’nin AB pazarına girmek istediğin yaratılan Ukrayna-Rus savaşının da bunun sonucu olduğunu dile getirdi. Erkin, Türkiye’nin doğalgaz geçiş noktası olduğunu, Trakya ve Saros Körfezinin önemli enerji dağıtım merkezi haline geldiğinin altını çizdi.

ABD, RUSYA’NIN ENERJİ ELİNİ KIRMAK İSTİYOR

Son 25 yılın ve yakın geleceğin ana enerji kaynağı olan Doğalgaz Avrupa için endüstri ve yaşamın stratejik unsuru olduğunu kaydeden Erkin, “Avrupa Birliği’nin enerji kaynaklarına baktığımızda; ithal ettiği petrolün %27’sini, kömürün %47’sini, doğalgazınsa %41’ini Rusya’dan sağladığını görüyoruz. Rusya doğalgaz üreticilerinin önemli aktörüdür ve AB ülkeleri en büyük müşterisidir. Ayrıca Avrasya ülkeleri de zengin doğalgaz rezervlerine sahiptir. AB ülkeleri üzerindeki etkisini devam ettirmek isteyen ABD, Rusya’nın güçlü hale gelmeye başlayan enerji elini kırma peşine düşmüştür. Maalesef yaratılan Ukrayna-Rus savaşı da bunun sonucudur. Türkiye'nin konum itibarıyla enerji köprüsü açısından önemli bir avantajı oluşmuştur. Ülkemiz de bu konuda doğru politikalar üretmeye gayret göstermektedir.”

İPSALA’DAKİ TRAKYA ANA DAĞITIM MERKEZİ YUNANİSTAN ÜZERİNDEN AVRUPA’YI BESLEYECEK

Erkin, açıklamasına şöyle devam etti: “Doğalgaz konusunu iki yıldır ısrarla gündeme getirmeme rağmen başta Edirne olmak üzere Kırklareli, Tekirdağ bu konudan yararlanacak projeler hazırlayamadı. Ukrayna-Bulgaristan üzerinden gelip Kırklareli ilimizden ulusal doğalgaz boru hattına 1985 yılı itibarıyla gaz verilmeye başlandı. Rusya Anapa limanından Karadeniz altından Kıyıköy’e ulaşan Türk Akımı doğalgaz boru hattı 2019’da BOTAŞ hattına gaz vermeye başladı. (Kara boru hattı yapımı devam ediyor) Bu hat, direk olarak İpsala’daki Trakya ana dağıtım merkezi aracılığıyla Yunanistan üzerinden Avrupa’yı besleyecektir. Keza doğalgazın İpek Yolu olarak adlandırılan TANAP boru hattı Azeri ve İran gazını Avrupa’ya taşımak üzere iki boru hattı olarak Çanakkale Boğazı geçilerek İpsala ana dağıtım merkezi üzerinden Yunanistan'daki merkeze bağlanmıştır. Benzer şekilde Ortadoğu gazıda Türkiye üzerinden İpsala merkezine taşınması (EastMed projesi) İsrail ve ABD öncülüğünde planlanmaktadır. Bu proje kapsamına, Doğu Akdeniz petrol ve doğalgaz rezervinin de kara boru hattı veya LNG gazı olarak Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması alınacaktır. Diğer önemli konu da birkaç yıl önce ABD’nin kaya gazı zengin doğalgaz rezervlerini üretmeye başlaması ve buna pazar aramasıdır. ABD Doğu Akdeniz ve Ortadoğu doğalgaz rezervini yöneterek ve kendi kaya gazını AB ülkelerine pazarlama için Rusya’nın enerji ticaretini azaltma peşindedir. Gelişen teknoloji ile LNG (sıvı doğalgaz) çok daha öne çıkmıştır. Amerika’dan ve Akdeniz’den üretilen doğalgaz büyük LNG gemileriyle Saros Körfezi üzerinden AB ülkelerini besleyen kara boru hatlarına aktarılarak doğalgaz pazarını ABD yönetmek istemektedir. Ne tekim Yunanistan’ın Dedeağaç körfezi çok büyük bir Doğalgaz FSRU terminali haline getirilecektir. Bu çalışmalar başlatılmıştır.

TÜRKİYE BU KONUYU İYİ YÖNETİYOR

Yük. Müh. Enerji Yöneticisi Hüseyin Erkin, açıklamasını şöyle bitirdi: “Ukrayna-Rusya Dışişleri bakanları Antalya’da buluştu. (Neden başka ülkede değil?) Dikkat edilirse aniden İsrail devlet başkanı ve ardından Azerbaycan devlet başkanı Türkiye’ye geldi. Yunanistan başbakanı Türkiye’ye geliyor. Ardından Alman başbakanı ve Amerikan Dışişleri Bakanı Türkiye’ye geliyor. Türkiye’nin enerji iletimi konumundaki önemini gördükleri için bu ziyaretler yapılıyor. Türkiye de bu konuyu iyi yönetiyor. İnşallah bundan sonra ulusal çıkarlarımızı daha zenginleştirecek politikalarla enerji güvenliğimizi sağlamış oluruz. Ülkemiz konumunun bu kadar önemli olmasında Türkiye Cumhuriyetini kuran başta Atatürk ve tüm kahramanlarımıza minnet ve şükranlarımızı unutmamalıyız. En önemlisi de bu mirası gelecek nesillere daha zengin bırakmalıyız.”