BÜLENT SAYLAM

Toplumun ekonomik anlamda desteklenmesi gerektiğini söyleyen Bezbaş, üzerine basa basa sosyal devlet vurgusu yaptı. Yaşlıları da unutmayan Bezbaş, yaşlı insanlar vardı eskiden dememek için evinizdeki yaşlılarla konuşmanın önemine dikkat çekti.

BU İNSANLARI YAŞATMAK SOSYAL DEVLETİN GÖREVİDİR

Virüsün bir yandan can aldığını ama bir yandan da ekonomik anlamda derin yaralar açtığını kaydeden Bezbaş, insanların virüsten değil stresten öleceklerini savundu.

Virüsten etkilinen kesimleri sayan Bezbaş, “Evsizler, insanların eline bakan sokak hayvanları, işsizler iş bekleyen evine helal lokma götürmek isteyen insanlar.Dükkanı kapalı berber. Düğünde, bayramda; kahvesini, kafesini kapatmayan virüs mağduru esnaf. Arabası evde yatan seyyar satıcı. Kıyafet satamayan esnaf. Tarlasına gübre atamayan çiftçi. Hamallar ve günlük yevmiye ile geçinen sigortasız çalışan işçiler ve sayamadığımız virüs mağduru insanlar yanıyor; virüsten değil stresten ölecekler. Günlük yardımlar bu ateşi söndürmez acilen bu insanlara nakit destek verilmeli. Bu insanları yaşatmak sosyal devletin görevidir. Gerçekleri söyleyelim Korkunun ecele faydası yok.” şeklinde konuştu.

EVİNİZDEKİ YAŞLILARLA KONUŞUN LÜTFEN!

Virüsün yayılmasını engellemek için uygulamaya konan sınırlamalardan birinin 65 yaş üstü yaşlıların sokağa çıkmalarının yasakladığını söyleyen Bezbaş, yaşlıları evde tutmak konusunda zorluklar yaşandığını kaydetti. “Yaşlı insanlar vardı eskiden dememek için evinizdeki yaşlılarla konuşun lütfen!” diyen Bezbaş, şunları söyledi: “Yaşlılarımızı evde tutamıyoruz iyi mi !Ne yasak dinliyorlar ne kural. Bankları, kahveleri camileri istiyorlar. ‘Yıllarca ihmal ettiğimiz ne yapıyorlar, hobileri var mı? Kitap okuyorlar mı?mutlular mı? Korkuları neler? Evde dışlanıyorlar mı?’ diye merak etmediğimiz ihtiyarları evin içine sokamıyoruz iyi mi? Dünya durdu. ‘Gençler onlara virüs getirmesin’ diye okulları, ‘birbirlerine virüs bulaştırmasınlar’ diye camileri; ‘evde otursunlar’ diye kahvehaneleri, berberleri kapattık. Gençler işsiz kalacak, yılların birikimler çöp oldu. Borsalar çöktü. ‘Her şeyimizi, yaşasınlar’ diye feda ettiğimiz İhtiyarları eve sokamıyoruz iyi mi! Korumak istediklerimiz korunmayı değil gezmeyi seçiyor. Yaşlılarımızı, ölüme Koşar hale nasıl getirdik araştırılmalı. Akran arıyorlar dışarıda ölümü göze alarak kendilerini dinleyecek iki laf edecek insan arıyorlar. Yaşlılarımızı onlara rağmen koruyabilecek miyiz? Hep beraber göreceğiz. İnsalığın dramı bitmez. Kristal geceler de Mavi alaylar da 6.7 Eylül olayları da nasıl unutulduysa bu günler de unutulacak. ‘Yaşlı insanlar vardı eskiden’ dememek için evinizdeki yaşlılarla konuşun lütfen.”

Bezbaş son olarak esnafın ve yanında çalışanlarının bebeklerine süt, mama ve bez alamaz hale geldiğini ve bu insanları yaşatacak olan mekanizmanın sosyal devlet olduğunu hatırlatarak, “Gerçekleri söyleyelim, korkunun ecele faydası yok.” dedi.