SONGÜL KONAR

Dün çevre ilçelere göre Keşan’daki daire fiyatlarını değerlendiren Öztürk şunları söyledi: “Öncelikle daire fiyatlarında kaynaklanan olay, daire sayısı az, talep fazla. Bugün gümrükçüsünden tut öğrencisine kadar burada kalan vatandaş yatırım için ev alıyor. Burada görevi ya da öğrenciliği bittikten sonra ellerinde bir şey kalmadığından ev alıyor. Belediye çok uzun imar vermedi, var olan inşaatlar projeyi çıkartamadığı için elimizde çok az inşaat vardı. Onlarda genelde Bel-Koop, TOKİ, Atakent taraflarındaydı. İnsanların bir bölümü oradan ev tercih etmiyor. Şehir merkezindeki binalarda sayı az, talep çok olduğu için şuan değerin üzerinde. Ben kendim yap-satçı olduğum için şuan ki fiyatlar çok yüksek. Maliyet arttığı halde bu kadar yüksek olmaması lazım. Bu yüksekliğin sebebi insanların çok fazla saldırması. Keşan’da fabrika ve organize sanayi olmadığı halde konuta talep çok fazla.”

Şehir dışından gelenler evlerin fiyatlarını düşük bularak, konut satın alıyorlar. Fiyatların diğer şehirlere göre daha pahalı olmasına değinen Öztürk şunları ekledi, “Örneğin İzmir’den görev için Keşan’a gelen vatandaş burada ev fiyatını düşük bulunca yatırım için kendisine bir ev alıyor. Ev sayısı az olduğu için kira fiyatı da arttı. Daire metre karesi iki bin beş yüz lira, bu çok yüksek bir fiyat. Keşan’da olması gereken fiyat iki bin yüz lira. Şuan satış olmadığı için fiyatlar aşağı inecek, konut kredi faiz oranları yüksek olduğu için talep hiç yok.”

“FİYATLAR KENDİLİĞİNDEN İNECEK”

“Eskisi gibi talep olmadığı için fiyatlar kendiliğinden inecek. Önceleri telefonlarımız gün içerisinde yirmi defa çalarken şimdi beş defa çalıyor. O da ev arayan değil, evini satan arıyor. Keşan göç alsın istiyoruz. Göç aldığında yatırım için ev ve arazi alanlar var. Arazi alan yatırımcı örneğin fabrika açarsa en az yüz, yüz elli kişi ekmek yemiş olur.”

“VATANDAŞ FAİZLERİN DÜŞMESİNİ BEKLESİN”

Vatandaşa faizlerin düşmesini beklemesini söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sonlandırdı; “Faizler düşmezse kesinlikle olmaz. Yüz bin lira kredi çekip üç yüz otuz bin lira geri ödeyecekse bu iş olmaz. On yıl sonra o bina üç yüz otuz bin lira olmayacak. En büyük etken faizlerin yüksek oluşu. Konut dairelerin yüksek olmasına kimse bakmıyor, genel toplama baktığında çok yüksek. Bu şartlarda kimse ev alıp satamaz, vatandaş beklemesi lazım. Faizler inmeden bizim de müşterinin de işi de olmaz. Organize sanayi olmadan bizim bölgemizde canlanma olmaz. Faizler inmezse kepenkler inecek.”