MEHMET AYTAÇ

Yeniden Refah Partisi’nin haftalık olağan basın toplantısında Genel Başkan Dr. Fatih Erbakan’ın sözlerine dikkat çeken Selim Uyar; “Genel başkanımız, Türkiye’nin gerçek gündemine, vatandaşın derdine, sıkıntısına odaklanmalıyız demiştir” dedi.

“YOKSUL HANE SAYISI BİR SENEDE İKİYE KATLANDI”

Uyar, Erbakan’ın sözlerini şu şekilde aktardı: “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’nün 2020 yılı faaliyet raporuna göre; 2019'da ülkemizde 3 milyon 282 bin hane sosyal yardım almış iken, 2020'de 6 milyon 630 bin hane sosyal yardım aldı. Yani sosyal yardıma muhtaç hane sayısı bir yılda yüzde 102 arttı. 6 milyon 630 bin hanenin sosyal yardım alması demek, Türkiye’de 30 milyondan fazla insanın, yani nüfusun %40’ının sosyal yardıma muhtaç olması demektir. Yine 2019'da toplam 688 bin haneye gıda yardımında bulunulmuş iken, 2020’de 1 milyon 154 bin haneye gıda yardımı yapılmış; yani gıda yardımı da 1 senede 2 katına çıkmış. Bu Türkiye’de açlık artıyor anlamına gelir.”

“KAMU İHALELERİ ŞEFFAF VE ADİL YAPILMALI”

Kamu ihalelerinin şeffaf olmayan ve ihalesiz biçimde kapalı kapılar arkasında verildiğini öne süren Dr. Erbakan, bunun hakla ve hukukla adaletle bağdaşmadığını belirterek şunları söyledi: “Tam 5 milyar TL yani eski parayla 5 katrilyon bedelli, Antalya, Ordu, Şanlıurfa şehir hastanelerinin yapımı; Kamu İhale Kanunu’nun deprem, yangın, sel gibi olağanüstü hallerde “pazarlık usulüyle” verilmesini sağlayan 21/b maddesi uyarınca, “3 tane imtiyazlı firmaya” ihalesiz şekilde, şeffaf olmayan bir biçimde, kapalı kapılar arkasında verildi.  İşsizlerimizin sayısı 11 milyonla Yunanistan’ın nüfusunu aşmışken, üniversite diplomalı işsizler ordumuz 1,5 milyona yaklaşmışken, halkın %40’ı sosyal yardıma muhtaç, 4’te 1’i elektrik faturasını ödeyemezken, diğer taraftan bir avuç imtiyazlıya devletin kaynaklarının, milletin parasının su gibi akıtılması, milyarlık işlerin sadece birkaç firmaya ihalesiz, pazarlık usulüyle verilmesi, aynı firmaların aldıkları ihalelerin finansman maliyetinin Devlet tarafından üstlenilmesi, hakla, hukukla, adaletle, mantıkla açıklanamaz bir yanlıştır."

“YENİDEN REFAH'IN ÇÖZÜM ÖNERİSİ”

Erbakan, çözüm önerisi olarak; kamuda israf ve savurganlıktan vazgeçilmesi, Denk Bütçe gerçekleştirilip, faiz giderleri azaltılması, paylaşımda adalet anlayışının hakim kılınması, Yeniden Refah Partisi’nin hazırladığı “Milli Kaynak Paketleri”nin harekete geçirilmesi ve “borç-faiz ekonomisi” yerine “üretim-istihdam-ihracat ekonomisine” geçiş yapılması bu ekonomik darboğazdan kurtulmak mümkün olabileceğini ifade etti.

“PATATES ÜRETİCİSİ DE MAĞDUR”

Erbakan şöyle devam etti: “Parti yetkililerimizin ziyaret ettiği Niğdeli patates üreticileri; gübreye, ilaca, tohuma ve elektriğe geçen yıla göre yüzde 100 oranında zam gelirken, patatesi geçen yılki fiyata bile elden çıkaramadıklarını belirtiyorlar. Aracılar, süpermarket zincirleri kazanıyor. Tüketici de patatesi pahalı almak zorunda kalıyor. Ne üretici kazanıyor ne de tüketici ucuza ürün alabiliyor.  Aracıların kazandığı bu sistemde hem üretici mağdur hem tüketici mağdur. Bu aslında Türkiye’deki tarım politikalarının yanlışlığını, üretimden ne kadar uzaklaşıldığını gösteriyor. Biz patates ve tüm tarım ürünlerinde ithalatın durdurulmasını istiyoruz. Türkiye’nin kendine yeten çiftçisi var, Türkiye’nin toprağı var, Türkiye’nin çiftçisi ayakta kalmalı, Türkiye üretmelidir.”