AYGÜL KONAR

“Bu uygulama için çok geç kalındı, en az on yıl önce sahaya inilmeliydi”

Erk Oğuz yaptığı açıklamada, uyguolanack olan bu çalışmaya çok geç kalındığını vurguladı.

“BU BİR RİSK ANALİZİDİR VE ÇOK ÖNEMLİDİR”

Toplum olarak toplumsal bir travmanın yaşandığına değinen Erk Oğuz, konuşmasında, “Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kadına yönelik şiddeti önlemede kullanılacak risk analiz ve yönetim modülünü 18 pilot ilde başlattıklarını açıkladı. Aslında bu kadın örgütleriyle yıllardır dile getirdiğimiz saha çalışması. Her zaman söylüyorduk ‘Sahaya inin, saha çalışması yapın ve bu saha çalışmasını şiddetle mücadelede uzmanlığı olan gerek psikiyatr, gerek eğitimci, gerek sağlık personeli ile birlikte yürütün. Analiz yapın. Toplumun analizini yapın.’ Çünkü toplumsal bir travma yaşıyoruz. Sahaya inin dediğimiz olay aslında bu. 18 pilot ili incelediğimizde esasen 7 coğrafi bölgeden birkaç il seçilerek elde edilmiş. Türkiye’nin her bölgesinde böylece saha çalışması yapılması amaçlanmış. Bu bir risk analizidir ve çok önemlidir” ifadelerine yer verdi.

“ASIL ÖNEMLİ OLAN BİR SUÇA VERİLECEK CEZADAN ZİYADE SUÇUN ÖNLENMESİ”

Erk Oğuz, açıklamasına şu cümlelerle devam etti: “ŞÖNİM (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi) personelinin de eğitim odaklı olmak üzere, şiddet mağduru ile karşılaştığında olaya uygun olarak, şiddet mağduruna nasıl yaklaşacak, nasıl davranacak hangi önlemleri alacak bunlara bakılmalı. Diğer bir boyut ise sosyolojik ve birey anlamında psikolojik analizler yapabilmeli. Analiz, bir şeyin sebebini araştırarak tez, anti tez ve sentez olarak durumu netliğe kavuşturmaktır. Buradaki amaç ‘kriz odaklı değil, risk odaklı davranacağız’ deniyor. Yıllardır söylüyoruz, kadın cinayeti, kadına yönelik şiddet veya çocuk istismarı meydana geldiğinde sorun sadece verilecek cezada değil. Kanunlara baktığımızda kanunlarda da eksiklik görmüyoruz. Yasalar, batıdaki kanunlarla Avrupa Birliğine uyum yasası çerçevesinde uyumlanmış yasalardır, sıkıntı bunları uygulamada. Asıl önemli olan bir suça verilecek cezadan ziyade suçun önlenmesi.”

“YETERKİ BU NİYET VE AMACA UYGUN ŞEKİLDE ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLSİN”

Yapılacak çalışmaların bilimsel olarak kantılanması gerektiğini ifade eden Erk Oğuz, kadına yönelik şiddetin, çocuğa yönelik şiddetin, istismarların ve cinayetlerin toplumu çürüttüğünü vurgulayarak sözlerini şöyle sonlandırdı: “Risklerimiz neler, kadına yönelik şiddet, hangi bölgede hangi sebeplerle meydana geliyor. Şiddet vakası su yüzüne çıkabiliyor mu, aileler şidet mağduruna destek oluyor mu, toplum buna ne şekilde yaklaşıyor. Bu hangi bölgede nasıl yaşanıyor. Yeterki bu niyet ve amaca uygun şekilde çalışmalar gerçekleştirilsin. Amaç çok doğru, niyet çok doğru, yeterki uygulansın. Elektronik izleme ve yönetim bilgi sistemi olan ABS’ye entegre çalışmaları tamamlanacak deniyor, bu da çok önemli. Yapılacak çalışmaların bilimsel kanıtlanması da gerekiyor. Biz bunu çözebiliriz, bu bir salgın hastalık gibi toplumumuza yayıldı. Kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik şiddet, istismar, cinayetler toplumumuzu çürütüyor. Zamanında nasıl salgın hastalıklarla mücadele edildiyse, aynı yöntemle bununla da mücadele edilir. 2020 yılının ilk aylarında Içişleri Bakanlığı kadına yönelik şiddetle topyekün mücadele başlığı altında genelge yayınladı. O genelgeye de umutla sarılmak istiyorum diye beyanda bulunmuştum. O genelgenin içeriğini beş bakanlık birlikte yönetiyordu. Bu çalışma da yeterki uygulansın. Bu uygulama için çok geç kalındı, en az on yıl önce sahaya inilmeliydi. On yıl önce böyle pilot çalışmalar başlatılmalıydı, risk analizi yapılmalıydı. Bu yine olumlu bir gelişme. Umarım olumlu neticeler elde edilecektir. Bu tarz çalışmalar birkaç ayda hemen netice vermez. Bu yılara yayılacak uygulamadır. Sabır, sebat ve fikri takip gerektirir. Bu, şu anda fikrin ilk uygulanmasıdır. Önemli olan bu fikri takip etmek ve gerektiğini yerine getirmektir. Ben bir kadın olarak, bir anne olarak umutla bu uygulaya dört elle sarılmak istiyorum. Umarım kadına yönelik şiddetin azalmasında ve nihayetinde sona ermesinde faydalı bir çalışma olur.”