AYGÜL KONAR

“16 MİLYON İSTANBULLUNUN 31 MARTTA TECELLİ EDEN İRADESİ GASP EDİLDİ”

Açıklamasında Türkiye’nin 31 Mart seçimlerinden sonra siyasi tarihinin en kara günlerinden birini yaşadığını belirten Yıldız, “6 Mayıs 2019 tarihinde YSK’nın gerçekleştirdiği toplantıdan çıkan kararla,16 milyon İstanbullunun 31 Martta tecelli eden iradesi gasp edildi. Böylece kazanılmış bir seçimin ve hak edilerek alınmış bir mazbatanın iptaline hükmeden YSK’nın hukuk dışı ve gerekçesiz kararıyla İstanbul’un iradesine ve Türkiye’nin demokrasisine sahip çıkma sorumluluğu omuzlarımıza tekrardan yüklenmiş oldu.” dedi.

“23 HAZİRAN 2019 PAZAR GÜNÜ YAKLAŞIK 600 SEÇMENLE BİRLİKTE 15 ARAÇLA İSTANBUL’A GİTTİK”

Oy kullanmak için İstanbul’a gidecek olan vatandaşlara sahillerde ve belirli noktalardan araç kaldırdıklarını söyleyen Yıldız, şöyle devam etti: “Bu tarihi sorumluluğu altından kalkabilmek adına bizde üzerimize düşeni yaparak, özellikle sahillerimizde bulunan ve kendi imkanları ile oy kullanmaya gidemeyecek olan seçmenlere ulaşarak, onların oy kullanmasını sağladık. 23 Haziran 2019 Pazar günü yaklaşık 600 seçmenle birlikte 15 araçla İstanbul’a gittik, oylarını kullandıktan sonra tekrar geri geldik. Bu çalışmalarda aktif rol olan tüm partililerimize, Kadın ve Gençlik kollarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu dönem içinde ve ıslak imzalı tutanaklar teslim edilene kadar milletvekilimiz Okan Gaytancıoğlu, İl Başkanımız ve Belediye Başkanlarımız da aktif olarak İstanbul’da saha çalışmasındaydılar.”

“İSTANBUL’DA ATILAN DEMOKRASİ TOHUMLARI ARTIK TÜM ÜLKEDE YEŞERMEYE BAŞLADI”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Adalet yürüyüşü ile başlattığı mücadelede Ekrem İmamoğlu’nun tarihi zaferiyle bir adım ileriye taşındığını vurgulayan Yıldız, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Demokrasimize YSK eliyle darbe vuranlara en güzel cevabı, hukuksuzca iptal edilen ilk seçimdeki 13.729 oy farkını 806.415’e yükselten İstanbullu vatandaşlarımız verdi. İstanbul’da atılan demokrasi tohumları artık tüm ülkede yeşermeye başladı. Ekrem İmamoğlu’nun hakkı gözeten, eşitliği benimseyen, adaletli, demokratik, barışçıl ve hoşgörülü dili kazandı, öte yandan ise kutuplaştırıcı dilden nefret söylemlerinden, kayırmacılıktan adaletsizlikten, israftan ve baskıdan beslenen siyaset kaybetti. Bu iki seçim bize Türkiye’nin bir Ortadoğu ülkesi haline getirilemeyeceğini bir kez daha göstermiş oldu. İstanbul seçimleri Türkiye’nin tüm kimliklerini, değerlerini bir araya getiren, tüm renklerin yansıması olan bir gökkuşağı oldu, umudumuza umut kattı. İstanbul’da başardık, Türkiye’de de başaracağız.”