Yıl 1993 Aylardan Temmuz. 2. günü yani tam 27 yıl önce. Çeyrek asırı çoktan geride bırakmış.

Bir ateş yandı Sivas’ta. Çoban ateşi değildi. Madımak Oteli yakıldı. Gerici akımın son isyan girişimiydi. 

Pir Sultan Abdal Kültür Festivali’nin ikinci günüydü. 2 Temmuz Cuma namazı sonrası “Sivas laiklere mezar olacak” sloganlarıyla yürüdüler. Madımak Otelini ateşe verdiler.

Aydın, sanatçı ve şairler vardı. 33 aydın, sanatçı ve şairle birlikte iki otel görevlisi de yaşamlarını yitirdiler. Kimi dumandan boğuldu, kimi yanarak an verdiler.

Her 2 Temmuz insanlık tarihi açısından utanç utanç verici bu kara leke ile anılacak. Yaşamlarını yitirenlerin en yaşlısı araştırmacı yazar Asım Bezirci (66) en genci ise 12 yaşındaki folklorcu Koray Kaya idi. Yıldönümlerinde Madımak Otelinin “Utanç Müzesi” yapılması talebi vardı.

Otel kamulaştırıldı. Sivas Bilim ve Kültür Merkezi haline getirildi. Katledilenlerin isimleri otel lobisinde bulunmakta.

Sanatın, şiirin, yazın yaşamının önde gelenlerinin bazıları yaşamlarını yitirdi. Bazıları canlarını zor kurtardı.

Saz çaldılar. Başka şey çalmadılar yaşamlarıyla ödediler.

Türkü yaktılar, yakıldılar.

Şiir okudular, öldürüldüler.

Saz çalarsan, şiir okursan, türkü yakarsan ‘yakarız’ dediler. Yaktılar.

Türküye saza şiire düşmanlık. Sazı sözü şiiri susturmak için yaktılar insanları cayır cayır. Türkü yakan toplumdan insan yakan topluma geldik.

Madımak’ta bu katliam ne adına yapıldı?

DemirelÇillerErdal İnönü açıklamalar yaptılar peşkeşe. Toplumu tatil etmekten uzak. İnsanların gazını alıp soğumaya bırakıldı. Konuya ilişkin olarak bugün Tansu Çiller’in söyleyecekleri olmalı.

Gericiliğin cumhuriyete karşı bir galibiyeti olarak değerlendirilebilir mi? Saz çalamayan, şiir yazamayan, türkü yakamayan herkes insan yakmaz. Madımak olayı insanların canlarına kasteden organize bir olay olarak ele alınmalı.

Çağdaş Türkiye’nin önünü kesmedi. Ancak ülkemizde gericiliğin ne konumda olduğunu koydu ortaya bu olay.

Pir Sultan felsefesine hazımsızlığın sonucu olarak değerlendirilmeli. Ülkede insan ve etnisite üzerinden ayrımcı politikalardan arınmalıyız. Bunun yolu özgürlüklerin önündeki engellerin kalkmasıdır.

Tagor’dan Ecevit’in çevirisi bir şiirin dörtlüğü

ÖZGÜRLÜK

Fikrin korkusuz olduğu

Başın dik tutulduğu yerde

Bilginin serbest olduğu ve

Dünyanın özel duvarda dar

Bölmelere ayrılmadığı yerde