Keşan Kent Konseyi Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla sessiz protesto yaptı ve basın açıklamasında bulundu. Dün saat 12.00 sıralarında Tekel meydanında yapılan eyleme, Keşan Kent Konseyi Kadın Meclisinin yanı sıra, CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümücineli, Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Cengizhan Aktan, Keşan Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Hasan Karagöz ve Keşan Kent Konseyi Yönetim kurulu üyesi Aytekin Eliüs katıldı. Keşan Kent Konseyi Kadın Meclisi adına basın açıklamasını okuyan Meclis Başkanı Heves Yıldız, şunları söyledi:

 KADINA KARŞI ŞİDDET AZALMADAN SÜRÜYOR

“Bugün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslar Arası Dayanışma günü 25 Kasım 1960 Dominik Cumhuriyetinde diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kız kardeşin sistem tarafından katledildiği tarihtir. Mirabel kardeşler, ülkelerinde siyasal özgürlük için kararlılıkla mücadele ederek pek çok kez hapsedilir ve en son olarak arabalarından zorla indirilerek tecavüz ve işkenceyle katledilir. Bu katliam kayıtlara araba kazası olarak geçecektir.1985 yılında Birleşmiş Milletler tarafından -25 Kasım, kadına yönelik şiddetin yok edilmesi için uluslararası mücadele günü- ilan edilir. Bu tarihten beri dünyanın dört bir köşesindeki kadınlar bu üç kız kardeşi anıyor ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa ve ırkçılığa karşı seslerini yükseltiyorlar. Bu tarihten itibaren kadına karşı şiddetin azalmadan sürdüğüne şahit oluyoruz. Bugün dünya üzerinde yaşayan kadınların %50 si eşlerinden şiddet görüyor. Türkiye de ise yapılan araştırmalar kadınların %97 sine hayatlarının belli döneminde şiddet uygulandığını gösteriyor.

KURBANLAR SUÇLU, SUÇLULAR MAĞDUR

Koca ve baba dayakları, namus ve töre cinayetleri, işkenceler magazinleştirilerek topluma sunuluyor. Şiddete uğrayan kadın; davranışları, sözleri ve giyim biçimi ile sorgulanıyor. Kurbanlar suçlu, suçlular mağdur ilan ediliyor. Şiddet geleneksel önyargılar ile meşrulaştırılıyor. Kadınlar hayatlarının her alanında şiddete maruz kalabiliyor. Evli/ bekâr olmak veya eğitim durumu bunu değiştirmiyor. Kadınlarımız ucuz işgücü olarak daha fazla sömürülmek ve niteliksiz işlerde çalıştırılmak ile evde koca veya babaya mahkûm olmak arasında seçim yapmak zorunda bırakılıyor. Adalet bakanlığı verilerine göre 2002 yılında öldürülen kadın sayısı 66 iken, 2006’da 663. 2010’dan bu yana ise 1638 kadın öldürüldü.

KADINA ŞİDDET, İNSAN HAKKI İHLALİDİR

TÜİK verilerine göre son 10 yılda 482 bin kız çocuğu evlendirildi. Sadece 2015 yılında 15-17 yaş arası 18 bin çocuk doğum yaptı. Kadına şiddet uygulanması bir insan hakkı ihlalidir. Devlet bütün kurumları ile çözüm bulmakla görevlidir. Şiddetin son bulması adına;

  -Siyasal iktidarlar ucuz kadın emeğinin yaygınlaştırılması ve kadının eve hapsedilmesi anlayışından vazgeçmelidir.

    -Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı, kampanyalar düzenlenmelidir.

    -Ana-baba eğitim programları düzenlenmelidir.

    -Kadınların ekonomik özgürlükleri için çalışmalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

    -Çalışan kadınların sosyal hakları uluslar arası kriterler çerçevesinde korunmalıdır.

    -Medya organları, kadın ve çocuklara yönelik şiddet içerikli haber konusunda otokontrol mekanizmaları oluşturmalı ve benzerlerini malzeme olarak kullanmaktan vazgeçmelidir.

    Keşan Kent Konseyi kadın meclisi olarak dayanışmaya destek verdiğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Somut adımlar atılması yolunda omuz omuza yürüyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.”