Yoga, temelini Sanke felsefesinden almaktadır. Kelime olarak da Sanskritçe “yuj” terimden türeyerek birleştirmek, bir araya getirmek anlamına gelmektedir. Dünya genelinde meditatif hareketler arasında en çok tercih edilen zihin-beden disiplinlerinden birisi yogadır. Temelde zihin ve beden arasında uyuma odaklı olup; zihinsel, fiziksel ve duygusal açılardan sağlıklı olma haline dayanan çok eski bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Günümüzde yoga, çocuklarda kullanılan tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır.

Çocuk yogası, çocukların gelişim düzeylerine uygun şekilde planlanarak motor becerilerine ve zihinsel süreçlerine katkı sağlamaktadır. Temel öğretilerden oluşan yoga, zihnin odaklanmasını ve bireyin sakinleşmesini sağlayan istemli nefes kontrolü çalışmaları (pranayama), odaklanmayı sağlayıcı belli bir süre içerisinde korunan duruşları (asana), istemli olarak düşüncelere konsantre olma (meditasyon) ve tekrarlanan sözlü ifadeleri içeren bunların tümünden oluşan bir uygulamadır. 

Çocuk yogası bir seans dahilinde uygulanmaktadır. Her yaş aralığına göre uygulama süresi değişmektedir ve 2 yaşından itibaren uygulanmaya başlanabilir. Çocuk yogasının, uygulanma esasları arasında çocukların birer birey olduğu unutulmamalıdır. Herkes eşittir, kimseye sözel motivasyon ya da fiziksel temas ile kendilerine zarar vermeyecekleri takdirde destekte bulunulmamaktadır. Bu da çocuklar arasındaki rekabet duygusunu ortadan kaldırarak onların kendilerinin farkına varmasını, ihtiyaçlarını anlamasını desteklemektedir. Aynı zamanda başarısızlık duygusunu ortadan kaldırarak kendilerini daha rahat ifade edebilecekleri ortama zemin hazırlanmaktadır. Paylaşmayı, sevgiyi, saygıyı, keyif almayı ve teşekkür etme gibi önemli değerlerin kazanılmasına katkı sağlamaktadır.

Literatür incelendiğinde yoganın, çocuklar ile yapılan çalışmalarda stres azaltıcı etkisiyle otonom sinir sisteminin uyarılmasında azaltıcı etkisi olduğu belirtilmektedir. Yoga, fiziksel egzersizden farklı olarak değerlendirilir ve düzenli uygulanan yoganın bedene kazandırdığı esneklikle birlikte fizyolojik ağrılar üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Çocukluk çağından itibaren dayanıklılık, esneklik, güç, fiziksel aktivite düzeyinde artış sağladığı görülmüştür. Çocuklarda istemli pranayama çalışmaları ile solunum kaslarının güçlenmesine bağlı olarak fiziksel performanslarında görülen iyileşmenin daha fazla olduğu çalışmalarla kanıtlanmıştır.

Son zamanlarda otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin tedavi ve gelişim süreçlerini desteklemek için yoga seans uygulamaları artmıştır. Dayanıklılık ve esnekliği arttırması gibi bilinen faydalarının yanında bunlara ek olarak otizmli çocuklarda ağrı, kaygı, panik, saldırganlık, takıntılı ve tekrarlayan davranışları azaltmada etkili olduğu görülmüştür.

Bedensel fonksiyon kaybı bulunan özel gereksinimli çocuklarda ise yoga uygularken önce solunum kaslarının fonksiyonu güçlendirilmeli ve efor kapasitesi arttırılmalıdır. Yoga da uygulanan meditatif duruşlar doğru modifiye edildiği taktirde tek başına sadece egzersize dönüştürülerek de uygulanılabilmektedir. Kullanılan meditatif duruşların zarar vermemesi ve doğru modifiye edilip uygulanması için muhakkak kas-iskelet sistemini iyi bilen kişilerle çalışılması gerekmektedir. 

Özetle doğru uygulanan yoganın esneklik, dayanıklılık, statik denge, ağrı, çeviklik, solunum kasları fonksiyonu, psiko-motor koordinasyonu, dikkat süresi, akademik performansı arttırdığı stres, duygu durum bozuklukları, öfke, kaygı, yorgunluk gibi birçok problemi azalttığı yönde etkileri kanıtlanmıştır.