Diyetisyen Buse Erdem, önceki gün yaptığı açıklama ile hipertansiyondan korunmanın yolları ve tuz tüketiminin yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.

Hipertansiyonun ülkemizde günden güne artan ve çok büyük sağlık tehdidi oluşturan önemli bir hastalık olduğunu ifade eden Erdem  “Hipertansiyon kan basıncının normal kabul edilen değerlerden yüksek olmasıdır. İdeal kabul edilen değerler büyük tansiyonun (sistolik) 120 mmHg küçük tansiyonun (diastolik) 80 mmHg olmasıdır. Ama hipertansiyon tanısı farklı iki günde en az iki kez yapılan ölçümlerde 18 yaşını geçmiş erişkin bir bireyde büyük tansiyonun 140 mmHg  ve üzerinde ya da küçük tansiyonun 90 mmHg ve üzerinde olması üzerine konulmaktadır” dedi.

KAN BASINCI NORMEL DEĞERLER ALTINDA TUTULMALI

Yüksek kan basıncı hem genetik etmenler, hem de çevrenin etkileri sonucu oluştuğunu kaydeden Erdem, şöyle devam etti: Ailesel etmenlerin üzerine aşırı kilo, beslenmede sebze ve meyve tüketiminin azaltılıp hazır ürünlerin arttırılması, hareketsiz yaşam, stres, uykusuzluk gibi çevresel etmenler de eklenince istenmeyen sağlık sorunlarının oluşması kaçınılmazdır. Kan basıncındaki 10 mmHg artış koroner kalp hastalığını %30 artırır. Kontrol altına alınamayan hipertansiyon kalp yetmezliği, kalp krizi, böbrek yetmezliği, damarların daralması, beyin kanaması, felç, görme kaybına neden olur. Bu nedenle kan basıncının normal değerler altında tutulmasına dikkat edilmelidir.”

YAŞ İLERLEDİKÇE YAYGINLAŞIYOR

 

Yüksek tansiyonun toplumda oldukça sık görülen bir durum olduğunu ve.Türkiye'de her üç erişkinden birinde hipertansiyon görüldüğünü de belirten Erdem, . Ülkemizde yapılan bir araştırmada 18 yaş üstü nüfusta hipertansiyon sıklığının erkeklerde %27,5 , kadınlarda ise %36,1 bulduğunu ve hipertansiyonun yaş ilerledikçe yaygınlaştığını da kaydetti.

 

Erdem, Hipertansiyondan korunmak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

·         İdeal kilo aralığının dışına çıkmamanız gerekmektedir. Fazla kiloluysanız bu konuda uzmanlardan yardım alınız.

·         Sigara kullanılmayın. Sigara; kanser, bronşit, felç, kalp hastalıkları gibi pek çok hastalığa neden olan önemli bir risk faktörüdür.

·         Alkol kullanımına dikkat edin.

·         Stresten ve uykusuzluktan mümkün olduğunca kaçının.

·         Kafeinli içecekler tüketirken dikkatli olun.

·         Beslenmenizde doymuş yağlardan zengin hazır ürünlerden uzak durun. Sebze ve meyveleri yeterli miktarda kullanarak posadan zengin bir beslenme programı uygulayın. Potasyum, kalsiyum ve magnezyumdan yetersiz beslenmeyi engellemek için yeşil yapraklı sebzeleri, et ve et grubunu, süt ve süt ürünleri ile kurubaklagilleri yeterli miktarda tüketin.

·         Tuz ve tuzlu besinlerin tüketiminde yaşamınıza kısıtlamalar getirin. Fazla tuz tüketimi kan basıncı yüksekliğinin yanı sıra kemik erimesine, vücutta su toplanmasına yani ödeme, hamilelikte hem annenin hem de bebeğin sağlık durumunda olumsuzluklara neden olmaktadır.

BOL SU İÇİLMELİ

Açıklamasının sonunda tuz tüketiminin azaltılması için yapılması gerekenler konusunda bilgi veren Erdem, şöyle devam etti: Yemekler ile tüketilen tuzu azaltmanın iki yolu bulunmaktadır. Bunlardan birincisi yemek yapılırken tuz eklenmeyip sofrada tuz kullanılmasıdır. İkincisi ise yemekler yapılırken tuz eklenip sofrada tuz kullanılmamasıdır. Yemekler tuz kullanılarak pişiriliyorsa şayet sofralardan tuzluklar uzaklaştırılmalıdır, kullanılan tuzlukların küçük delikli olmasına özen gösterilmelidir. Yemeklerin lezzetini artırmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen gibi bitkilerle, baharatlar, limon, sirke, yoğurt kullanılabilir. Satın alınan ürünlerin etiketleri mutlaka okunmalı, sodyumu (tuzu) azaltılmış veya tuzsuz ürünler tercih edilmelidir. Tuzlanarak hazırlanan salam, jambon gibi besinler, konserveler, hazır çorbalar, hazır karışımlar, salamuralar (turşu, zeytin vb), hardal, ketçap, konserveler ve hazır sosların tuz içeriği çok fazladır. Bu besinlerden olabildiğince uzak durulmalıdır. Bol su içilmeli, şişe ve maden sularının sodyum içeriği etiketinden kontrol edilmelidir. Sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Et olarak konserve ve tütsülenmiş (füme) ürün tüketiminden kaçınılmalıdır”

GÜNLÜK BİR ÇAY KAŞIĞI KADAR TUZ YETERLİ

Son olarak günlük tuz tüketimi hakkında da bilgi veren Erdem, “Günlük sodyum gereksinimiz 2400 miligramdır ve bu miktar 5 gram tuz ile karşılanabilir. 5 gram tuz ise 1 çay kaşığı kadardır.  Fakat yapılan araştırmalar Türk halkının günde yaklaşık 18 gram tuz tükettiğini göstermektedir, bu da ihtiyacın 3-4 kat fazlası demektir. Tuz alırken iyotlu tuzları tercih etmeye özen gösterilmeli ve tuzu saklarken iyot kaybı yaşamamak için ışık geçirmeyen kapalı kaplar kullanılmalıdır.”diye konuştu.