Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası (28 Mayıs-3 Haziran 2016)

 

LÖSEMİ NEDİR?

Lösemi kan hücresi üretimini etkiler. Kemik içinde bulunan, kan hücrelerinin üretildiği kemik iliğinde başlar.

Sağlıklı bir insanda kemik iliği, vücudun enfeksiyonlara karşı koruyan beyaz kan hücrelerini (akyuvarlar), oksijeni vücut geneline taşıyan kırmızı kan hücrelerini (alyuvarlar) ve kanın pıhtılaşmasını sağlayan pıhtı hücrelerini (trombosit) üretir.

Lösemide ise kemik iliğinde anormal beyaz kan hücresi üretilmeye başlar ve bunlara “lösemi hücreleri” adı verilir. Bu anormal yapıdaki beyaz kan hücreleri, normal beyaz kan hücreleri gibi çalışmaz ve normalde olduğu gibi üremeleri durmaz.

Zaman içinde lösemi hücreleri normal kan hücresi sayısını geçer ve lösemi belirtileri olarak gösterilen anemi, kanama ve enfeksiyonlar artmaya başlar.

Lösemi hücreleri kan yoluyla lenf bezlerine sıçrayarak diğer organlara ulaşabilir, vücudun çeşitli bölgelerinde şişlik ve ağrılara neden olabilir.

 

LÖSEMİ TÜRLERİ

Lösemi, etkilediği beyaz kan hücresine ve ne kadar hızlı ilerlediğine bağlı olarak farklı türlere ayrılmaktadır.

Akut lösemi hızlı gelişir ve belirtileri kısa zamanda görülmeye başlar. Kronik lösemi ise daha yavaş ilerler ve yıllarca hiç bir belirtiye neden olmadan gelişebilir.

Kan kanseri türleri arasında en sık görülenidir ve çocuklardan 10 kat daha fazla yetişkinleri etkileyen bir hastalıktır.

Lösemi teşhisi konulan hastaların büyük bir çoğunluğu 50 yaş üzerindedir.

Farklı türleri bulunan löseminin belirtileri, hastalığın türüne göre değişmekle birlikte genel belirtiler, ateş ve gece terlemeleri, baş ağrısı, kolay yaralanma ve kanama, kemik ve eklem ağrıları, halsizlik, lenf bezlerinin şişmesi olarak sayılabilir.

 

LÖSEMİ BELİRTİLERİ

Tüm kan hücreleri gibi lösemi hücreleri de kanla birlikte tüm vücutta dolaşır.

Lösemi belirtileri, lösemi hücrelerinin sayısına ve vücudun hangi kısmında yoğunlaştığına göre değişebilmektedir.

Kronik lösemi hastalarında herhangi bir belirti görülmeyebilir. Belirtileri hiç veya hafif olduğu için kronik lösemi çoğunlukla rutin kan testi sırasında tespit edilen bir kanser türüdür.

Akut lösemi ise, kişiyi doktor muayenesine gitmeye zorlayacak kadar şiddetli belirtilere yol açabilir. Lösemi hücreleri beyni etkilediyse baş ağrısı, kusma, zihin karışıklığı, kas kontrolünün zayıflaması gibi belirtiler görülebilir.

 

Sık görülen lösemi belirtileri aşağı yukarı tüm kaynaklarda şu şekilde sıralanmaktadır.    1)  Şişen lenf bezleri. Lösemi nedeniyle boyun ve koltuk altında bulunan lenf bezleri şişebilir.                           

Bu şişlikler genelliklere ağrıya neden olmaz.

2)  Ateş ve gece terlemeleri.

3)  Halsizlik ve güçsüzlük.

4) Kolay yaralanma, kolay morarma ve kanama. Bu belirtilere diş eti kanaması, ciltte                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                         morluklar ve  küçük kırmızı noktalar eşlik edebilir. Burun kanaması görülebilir, adet                          dönemleri arasında kanama yaşanabilir veya yoğun adet kanaması yaşanabilir.

5)   Karın bölgesinde rahatsızlık hissi ve şişlik. Bu dalağın veya karaciğerin şişmesinden

kaynaklanabilir.

6)   Nedeniz kilo kaybı.

7)   İştahsızlık.

8)   Kemik ve/veya eklemlerde ağrılar.

9)   Anemiye bağlı olarak görülen soluk ten, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, baş dönmesi.

10) Yumurtalıkların  şişmesi.

11) Göz ağrıları ve görme sorunları.

Lösemi belirtileri ile ilgili önemli nokta, bu belirtilerin başka hastalıklar (enfeksiyon, yetersiz beslenme gibi) nedeniyle de ortaya çıkabileceğidir.

Lösemi, sadece doktor muayenesi ve gerekli testler yapıldıktan sonra belirlenebilir. Bu nedenle yukarıdaki rahatsızlıkların birini veya bir kaçını yaşıyorsanız nedenini kesin olarak öğrenebilmek için bir doktora görünmeli ve gerekli testleri yaptırmalısınız.

Bu 4 ana lösemi türü dışında daha az görülen tüylü hücre lösemisi, kronik miyelomonositik lösemi ve juvenil miyelomonositik lösemi adında farklı lösemi türleri de bulunmaktadır.

Yetişkinlerde en sık görülen lösemi türleri, kronik lenfositik lösemi ve akut miyeloid lösemidir. Çocuklarda ise akut miyelojenöz lösemi (AML) ve miyeloid lösemiler daha çok görülmektedir.

 

LÖSEMİ NEDENLERİ NELERDİR?

Löseminin kesin nedeni bilinmemektedir ancak, bazı durumların lösemi riskini artırdığı bilinmektedir. Bu durumlara “risk faktörü” denir ve risk faktörleri şu şekilde sıralanmaktadır.

1)  Radyasyona maruz kalmak.

2)  Bazı kimyasallara GDO'lu gıdalara  maruz kalmak.

3)  Başka bir kanser için kemoterapi tedavisi görmüş olmak.

4)  Down sendromu ve diğer genetik sorunlar.

5)  Bazı kan hastalıkları.

6)  Çevre kirliliği

Ailelerin dikkat etmesi gereken en önemli nokta, çocuklarının olabildiğince dengeli beslenmesini sağlamak, katkı maddesi içeren yiyeceklerden uzak tutmaktır. Kanserojen tüm gıdalar her türlü kanseri oluşturabilirler. Anne sütü çok koruyucudur. Beslenme çok büyük önem taşımaktadır. Kemoterapinin yan etkileri nedeniyle ağızdan beslenme bozulmaktadır. Ayrıca mide barsak sistemini koruyan mukoza hücreleri de yok olmaktadır. Kolay sindirilebilen, kaloriden zengin, steril beslenmeye dikkat edilmelidir.

Lösemili çocukların tedavileri boyunca ağız ve vücut temizlikleri çok önemlidir. Normalde bulunan bakteriler ve fırsatçı mikroorganizmalar vücut direncinin çok düştüğü dönemlerde yaygın enfeksiyonlara neden olurlar. Yine anal bölgesinin, el ve ayakların her zaman temiz tutulması gereklidir. Kullanılan çamaşırların, giysilerin, yatak çarşaflarının, havluların, çatal kaşık vs.nin özenle yıkanması ve sık değiştirilmesi gereklidir. Ayrıca tedavinin ikinci basamağı olarak hasta ve ailelerine hastalık hakkında bilgilendirme yapılarak sosyal ve psikolojik destek ile hastalarda % 85'lere varan oranda iyileşmenin sağlandığı belirtilmektedir. 

 

LÖSEMİ TEŞHİSİ NASIL KONUR?

Doktorunuz kişisel ve aile bireylerinizle ilgili tıbbi geçmişiniz hakkında bilgi aldıktan sonra fiziksel muayene yapacaktır.

Fiziksel muayene sırasında özellikle şişen lenf bezleri, dalak ve karaciğer bölgesi elle kontrol edilir.

Beyaz kan hücresi sayısının belirlenebilmesi için tam kan sayımı istenir. Tam kan sayımında trombosit ve kırmızı kan hücresi sayıları da ölçülmektedir.

Löseminin kesin teşhisi için kemik iliğinden örnek alınarak (biyopsi) laboratuvar ortamında incelenir. Biyopsi sırasında ağrıyı hafifletmek için lokal anesteziyle örneğin alınacağı bölge uyuşturulur.

 

 

LÖSEMİYLE İLGİLİ BAZI İSTATİSTİKLER

Dünyda her 4 dakikada bir 1 kişiye kan kanseri teşhisi konmaktadır. 2013 yılında sadece ABD’de lösemi teşhisi konan hasta sayısı 150.000’dir. LÖSEV’e göre Türkiye’de her yıl 16 yaş altında 1500 çocuğa lösemi teşhisi konmaktadır. İngiltere’de bu rakam 500’dür. Yine LÖSEV’e göre lösemi çocuklarda en çok görülen (%35) kanser türüdür. 2008 yılında dünya genelinde lösemi teşhisi konan insan sayısı 350.000’dir. 2015 yılında bu rakam 650.000 olarak oldukça yükselmiştir.

Günümüzde lösemi teşhisi konan hastaların 10 yıldan uzun yaşama oranı 70’li yıllara göre 4 kat daha fazladır.  Lösemi  nedeniyle  hayatını  kaybeden  hastaların %55’i 75 yaş üzerindedir. Lösemi teşhisi konan 10 çocuktan 8’i tamamen tedavi olabilmektedir.

 

Lösemili çocuklar, etraflarındaki insanlardan, havadan mikrop almamak ve korunmak için maske takmaktadırlar. Lösemi bulaşıcı değildir. Her şeyde olduğu gibi moral desteği büyük önem taşır. Umudun hep yükseklerde olması zorunludur. Yaşam bağları ne kadar kuvvetli olursa tam iyileşme de o oranda çabucak sağlanır.

                                                                                              

                                                                                 

 

                                                                        Özel Keşan Hastanesi Çocuk Hastalıkları

                                                                                       Uzm.Dr.Uğur ÖZDAĞLI