SONGÜL KONAR

Danışmanlar gözlemleri sırasında, üreticilerin erken müdahaleleri sayesinde birçok hastalık ve zararlıları engellemiş olduklarını dile getirdiler. 

“NİSAN VE MAYIS AYINDA DÜŞEN YAĞMURLAR BUĞDAY İÇİN KURAKLIĞIN VERMİŞ OLDUĞU STRESİ ORTADAN KALDIRDI”

Bölgede Arpa Sarı Cücelik Virüsü ve Kök afidine rastlandığını ve buna Keşan’ın çoğu köyünde rastladıklarını dile getiren danışmanlar, şunları söylediler: “Buğday ekim döneminin kurak geçmesi sebebiyle dengesiz çıkışlar yaşandı. Yaşanan kuraklık ve kış mevsiminin ılık geçmesi birçok hastalık ve zararlının çoğalması için uygun ortam hazırlarken, üreticilerimizin erken müdahaleleri sayesinde birçok hastalık ve zararlıları engellemiş oldu. Nisan ve Mayıs ayında düşen yağmurlar buğday için kuraklığın vermiş olduğu stresi ortadan kaldırmış oldu. Buğdayda önceki senelerde nadir olarak görmüş olduğumuz virüs salgını ne yazık ki bu sene de görüldü. Yaprak bitleri kışın ılık geçmesi sebebi ile çoğalarak buğdaylara virüs bulaştırmış, yer yer cüceleşme- çökme ve yapraklarda sararmalar meydana gelmiştir. Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün yapmış olduğu araştırma sonucu bölgemizde Arpa Sarı Cücelik Virüsü ve Kök afidine rastlanmıştır. Keşan’ın çoğu köyünde bu hastalığa rastladık. Hastalık bazı alanlarda daha çok görülürken bazı alanlarda verimi daha az etkileyecek kadardır.” 

“İLAÇLAMA UYARISI YAPILMADAN İLAÇLAMA YAPILMAMALIDIR”

Yumurtlama döneminde olan sünenin ilaçlanması için erken bir dönem olduğunu vurgulayan danışmanlar sözlerine şöyle devam ettiler: “Buğdayda en çok zarar oluşturan süneye karşı kulağımız tarım ilçe de olmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı İlçe Müdürlüğü ilaçlama uyarısı yapılmadan ilaçlama yapılmamalıdır. Şu an yumurtlama döneminde olan sünenin ilaçlanması için erken bir dönem zaten. Buğday çiçeklenme dönemine girdi. Bazı üreticilerimiz bu dönemde mantar hastalıklarına karşı ilaçlama yapmakta olduğunu duyuyoruz. Buğday çiçek döneminde hiçbir pestisit (tarım ilacı) ve yaprak gübresi kullanılmaması gerekiyor. Çiçeklenme döneminde yapılan uygulamalar fayda sağlamak yerine döllenmeyi olumsuz yönde etkiler. Bunun duyurusunu köylerde yapmış olduğumuz tarımsal işletme ziyaretlerinde özellikle yapıyoruz.”

“ÜRETİCİLERİMİZ İÇİN ZOR BİR YIL GEÇİYOR”

Tarımda dışa bağımlılığı azaltmak ve girdi maliyetlerini düşürmek için önlem alınması gerektiğini ifade eden danışmanlar, sözlerini şöyle sonlandırdılar: “Mayıs ayı içerisinde nadasta olan yerlerin toprak hazırlığı yapılıp ayçiçeği, mısır ve çeltik ekimlerine başlandı. Nisan ve Mayıs ayında düşen yağmurlar toprak altında su biriktirdi. Bu bitkilerin çimlenip çıkışı için yeterli olacak yağış gerçekleşti. Ancak yaz aylarında bu ürünler için yine ihtiyaç duyduğu dönemlerde yağış yağması ihtiyaç hatta zorunludur. Üreticilerimiz için zor bir yıl geçiyor. Bir yandan kurak ve ılık geçen mevsim koşulları, diğer yandan üreticilerin en çok şikayetçi oldukları konu girdi maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Tarımda dışa bağımlılığı azaltmak ve girdi maliyetlerini düşürmek için önlem alınmalıdır. Kuraklık için sulama olanakları geliştirilmeli, küresel iklim değişikliğinin sonucu olan mevsimsel değişimler için önlemlerde alınmalıdır. Tarım danışmanı ziraat mühendisleri olarak üreticilerimiz ile el ele verip bilimsel tarımsal üretimini güçlendirmeye çalışıyoruz. Tüm üreticilerimize bol bereketli bir yıl olmasını diliyoruz.”