HABER MERKEZİ

İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, hayvancılık sektörüyle ilgili açıklamalarda bulundu. Hayvancılık sektöründe en önemli ana girdi maliyetinin yem olduğunu belirten Çakırlar, ülkede özellikle hayvancılıkta fenni yemde kullanılan soya üretiminin, ülkemizde üretim-tüketim dengesinde neredeyse yok denebilecek kadar az olduğuna dikkat çekti. 

“SALGIN SÜRESİNCE YEM FİYATLARINA %15-20 ARASI BİR ZAM GELDİ”

Ülkemizin soyayı %95 oranında ithal ettiğini söyleyen Çakırlar, “Yine yemde kullanılan Ayçiçek yağı çiftçinin desteklenmemesi ve ihracat desteklemesi politikası ile ülkemizde üretim-tüketim dengesindeki farkı %35 ihracat ile kapatılmakta keza yemde kullanılan mısır da, oluşan farkla kapatılmaktaydı. Fakat Dünyada pandemi haline gelen Koronavirüs salgını nedeniyle, ülkeler tarafından gıda kıtlığı endişesiyle üretime destek ve ihracat yasaklarını arka arkaya getirmekte olduğunu görmekteyiz. Şu an üretime değil de ihracata yönelik politikalarla gümrükte vergi indirimine gitmekteyiz, ancak vergi indirimleri de ürünlerin üstüne konulan zamlar neticesinde pek fayda etmediği görmekte zor değil. Bu durum hayvancılık sektöründe kendisini yem fiyatlarındaki artışlarla belli etmektedir. Salgın süresince yem fiyatlarına %15-20 arası bir zam geldi bunun adı üretimi baltalamak değil de nedir? Bu zamların sonucunda hayvancılık sürdürülebilir olmaktan çıkabilir yetiştiricilere hayvanlarına bakması gereken yemi üretime destek sağlayarak verilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

“‘BİZ BİZE YETERİZ’ SÖYLEMİNİ GERÇEKTEN ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİRMELİYİZ”

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2019 yılının Ekim ayında yaptığı açıklamayı hatırlatan Çakırlar, “Besilik hayvan ithalatına ilişkin kontrol belgesi verilmeyeceğini açıklamasına rağmen 10 gün kadar önce Brezilya’dan ülkemize 10.000 civarında besilik hayvan İskenderun Limanından Şanlıurfa’ya götürüldüğü ortaya çıkmıştı. Brezilya haricinde ekim ayından sonra Avrupa’dan ve Güney Amerika’dan ülkemize besilik hayvan ithalatları gerçekleşmesi vatandaşın aklında birileri zengin mi edilmeye çalışılıyor sorularını doğurtmakta. ‘Biz Bize yeteriz’ söylemini gerçekten şeffaf bir şekilde gerçekleştirmeliyiz. Burada üreticimizi düşünmeliyiz, küçük üreticimizi orta ölçekli ve büyük üreticimizi de düşünmeliyiz. Ancak özellikle küçük üreticimizi  düşünmeliyiz büyük fedakarlıklarla üretimin peşinden koşan her türlü zorluğa göğüs geren üreticilerimiz bizim can suyumuz olacaktır. Üretimi desteklemezsek ne bir çiftçi ne bir tarla ne de yeteri kadar ürün… Ancak bolca köprü bolca yol bolca bina içinde, şehirlerde beton yiyip zift içebilirsiniz” şeklinde konuştu.