SONGÜL KONAR

Gaytancıoğlu, fiyatın yükselmesinin iyi olduğunu fakat yetersiz kaldığını dile getirdi. 

“DESTEKLERİ GEÇMİŞTEKİ GİBİ UZUN SÜRE BEKLETİRLERSE TÜRKİYE CİDDİ ANLAMDA SIKINTILAR YAŞAYACAK”

Desteklemelerin zamanında ödenmediğine vurgu yapan Gaytancıoğlu, açıklamasında şunlara yer verdi: “Ayçiçeği desteklerinin 40 kuruştan 50 kuruşa çıkması sevindirici fakat yeterli değil. Zaten 4 yıldır hiç artmamış destekten bahsediyoruz. Etkilenen dünya piyasasında ayçiçeğinin fiyatı artmış, bazı ülkeler ihracatta yasaklar, engellemeler koymuş, bize mal satmak istemiyorlar. Hep ithal ettiğimiz üründe çok yetersiz bir artış. Sevinenler boşuna seviniyor çünkü 40 kuruştan 50 kuruşa çıkınca yaklaşık yüzde 20’lik bir artış var gibi gözüküyor. 4 seneden beri Türkiye’nin ciddi kayıpları var. Maalesef desteklemeler de hemen ödenmiyor. CHP iktidar olursa bu destekler ayçiçeği satışından 45 gün sonra hesaba geçecek. İktidar 2018 yılı desteklerini neredeyse bir buçuk yıl bekletti. Önce %70’ini sonra %30’unu ödedi. Bu desteklerde kesintiler de yapılıyor. İktidar destek verdim, arttırdım diyor ama kapsamlı bir şekilde incelediğimizde ciddi bir artış olmadığını görüyoruz. En azından 40 kuruştan 50 kuruşa çıkarılması çiftçi adına sevindirici haberdir, hiç artmamasından iyi. Ama biz yetersiz buluyoruz. Bu artışlarla ayçiçeği ve yağlı tohumlar politikasını yönetmek son derece zor. Destekleri geçmişteki gibi uzun süre bekletirlerse Türkiye ciddi anlamda sıkıntılar yaşayacak. Şu anda istense bile dünyada ithalat yapılmıyor.”

“DESTEK 4 YILDIR ARTMIYOR ÇİFTÇİNİN 3 YILI NE OLACAK,”

Desteklere yapılan artış ile çiftçinin kayıplarının karşılamadığını dile getiren Gaytancıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Yıllardır söylüyoruz, üretimi teşvik etmek, cazip hale getirmek lazım. Bunun da yolu kesenin ağzını açmak. Açta bu kadar az demedik. Bunun 80 kuruşa çıkması gerekirken 50 kuruşa çıkması ancak bir yılı telafi eder. Destek 4 yıldır artmıyor çiftçinin 3 yılı ne olacak. Çiftçinin kayıplarını kesinlikle karşılamayan bir artış. Hükümetin daha ciddi bir tarım politikası izlemesi lazım. Çeltikte de buğdayda da aynısını yapmaları lazım. Uzun yıllardır sürekli 10 kuruş, bunu birden bire 50 kuruşa çıkarması lazım ki rahatlasın çiftçi. Primleri arttırarak üreticiyi korumak lazım. Destekleri de zamanında ödemek lazım. 40 kuruştan 50 kuruşa buruk bir sevinç yaşadık. Ben %50’lik bir artış bekliyordum. Dünya piyasalarını yakından takip ediyorum. Dünyada fiyatlar yükseldi. Geçen yıl 360 dolar olan ayçiçeğinin tonu şimdi 415-420 dolarda. Bu bizim sürekli ithal ettiğimiz bir ürün, üretime yönelik bir politikamız yok. Artışa çiftçimiz sevinecek ama makul ve mantıkla baktığımızda çok sevindirici görmedim. Açıkçası daha yüksek bekliyordum. Korona sonrası dünyada bir takım değişiklikler oldu. Üretimin önemi anlaşıldı ama AKP hala üretimin önemini anlamamış. İşi hala ithalat ile çözebileceğini sanıyor. Son derece yanılıyor. İnşallah bir hayal kırıklığı yaşamayız. Dünyadan mal bulabiliriz ama ithalatçı politikalar artık iflas etmiş durumda. Yerli üretimi desteklemek lazım. Bunun için de kesenin ağzını açmak lazım.”

“VARLIK İÇİNDE YAŞIYORUZ, TÜRKİYE’DE HER ŞEY ÜRETİLEBİLİR”

Türkiye’nin her şeyi üretebilecek potansiyelde olduğunu, bunun için yeni politikalar üretilmesi gerektiğini dile getiren Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Geçtiğimiz günlerde Ocak-Şubat-Mart ayılarının çiğ süt destekleri yattı. Ama hepsi geriden geliyor. Üreticiye bugün lazım, üretici borçlu. Her şey çok güzel olsa biz neden eleştirelim. Bize eleştirecek malzeme çıkmaz. Ama bize her gün eleştirecek bir şey çıkıyor. Ülkeyi beraber yönetmek, eksikleri söylemek bizde isteriz ama iktidarın bu şeylerini samimi bulmuyoruz. Dünyayı biraz takip etmeleri lazım. İthalatın kaça mal olduğunu görmek lazım. Artık ithalatçı firmalar da iflas etmiş durumda. Artık herkes kendi ürününü üretmek zorunda. Ona göre politikalar geliştirmek zorundadır. Kim bunu yaparsa başarılı olur. Bu yapılmazsa sıkıntılar yaşanır. Türkiye’nin sıkıntılar çekmesini istemiyoruz. Varlık içinde yaşıyoruz, Türkiye’de her şey üretilebilir. Bir tek tropikal ürünler dışında her şey yetiştirecek potansiyeldeyiz. Hiç ithal etmememize gerek yok ama ithalat ile çözmeye çalışıyorlar. İlk beş ay buğday ithalat verileri korkunç, korona olmasına rağmen demek ki hükümet ders almamış. Hala çözüm ithalatta aranıyor. Ama yanlış.”