NAZAN KAPLAN

Gaytancıoğlu, “Tarıma elverişli 1 santimetre kalınlığında bir toprak tabakası, ortalama olarak 100 ile 1000 yıl arasında oluşur. Elbette 1 santimetre kalınlığında bir toprak tabakasında tarım yapılması mümkün değildir. Yapılan araştırmalara göre 40-50 santimetrelik bir toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 20-25 bin yıllık bir sürenin geçmesi gerekmektedir. İnsanların yaşamında çok önemli olan ve tüm canlıların hem beslendiği hem de barındığı yer olan toprağın korunması gerekmektedir. 

Tarımsal üretim yapabilmek için minimum 40 cm kalınlığında bir toprak tabakası yaklaşık 20 bin yılda oluşurken yok etmek ise birkaç saniye sürmektedir. Hele AKP gibi gözü ranttan başka bir şey görmeyen bir partinin 15 yıldır hükümet olduğu Türkiye’mizde bu durum daha belirgindir.  Bilindiği gibi AKP hükümeti döneminde Türkiye’nin tarım yapılan arazileri 26,6 milyon hektardan 23,7 milyon hektara inmiştir. Yani Belçika büyüklüğünde tarım arazisi sanayileşme, ulaşım, kentleşme, çayır ve mera tahribatı nedeniyle tarım dışı kalmıştır. AKP iktidarıyla yoğunlaşan tarım arazisi yağmacılığının önünde yıllardır bir engel olarak görülen Toprak Koruma Kurulu bulunmaktaydı. Bu kurul 9 kişiden oluşuyordu. Bu kurulda her zaman Ziraat Mühendisleri Odası ve bilim adamları tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmaması ve korunması yönünde kararlar alıyordu. Hatta Ziraat Mühendisleri Odası oyçokluğu ile alınan birçok kararı yargıya taşıyarak yapılan amaç dışı kullanımı engellemekteydi. Dolayısıyla bu kurulun resmi olmayan birimleri ile AKP yöneticilerinin yıldızı barışmamaktaydı.” dedi.

“AKP HÜKÜMETİ PATRONLARA BİR KOLAYLIK DAHA SAĞLAMIŞTIR”

Okan Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son olarak geçtiğimiz hafta, AKP hükümeti enerji ve ulaşım alanında faaliyet gösteren yatırımcılara ya da klasik tabirle, patronlara bir kolaylık daha sağlamıştır. Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle patronların işini kolaylaştırmak için tarım arazilerinin yağmaya açılması kolaylaştırılmıştır. Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, ‘Tarım Arazilerinin Korunması Kollanması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmelik’ değişmiştir. Yol ve enerji yatırımlarında 9 kişilik Toprak Koruma Kurulu'nun 4 üyesinin oyuyla tarım arazilerinin bozulması kararları alınabilecek hale getirilmiştir. Eski düzenlemede Toprak Koruma Kurulu'nun 9 üyesinden 6'sının oyuyla karar alınabiliyordu. Böylece bu sayı 4'e düşürüldü. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemeye göre, asıl görevi tarım arazilerini korumak olan 9 kişilik Toprak Koruma Kurulu artık istediği üye sayısıyla toplanıp, verimli toprakların enerji veya ulaştırma yatırımları için tümden bozulmasına izin verebilecek. Tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla yasayla kurulan Toprak Koruma Kurulu, il valisi başkanlığında 5 kamu temsilcisi, 3 sivil toplum kuruluşlarından temsilci ve bir de üniversite temsilcisi olmak üzere toplam 9 üyeden oluşuyordu. Mevcut düzenlemede kurul esas olarak 9 üyeyle toplanıp en az 6 üyenin aynı yönde oy kullanmasıyla karar alabiliyordu. Yapılan değişiklikle, bundan böyle tarım arazilerinin enerji ve ulaştırma yatırımlarına açılıp açılmayacağının oylanacağı toplantılarda 6 üye şartı aranmayacak. Kurul, bu konudaki kararları toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile de alabilecek. Dolayısıyla kurul isterse 2 ya da 3 üyeyle bile toplanıp sadece 2 üyenin oyuyla verimli tarım arazilerini yatırıma açabilecek. Yönetmeliğin 6'ncı maddesinin (f) fıkrasında, ‘Tarım dışı amaçlı kullanım talebi, toplulaştırma projelerinin veya etüt raporunda çevre tarım arazilerindeki tarımsal kullanım bütünlüğünü bozacak durumda olması halinde kurul gündemine alınmaz ve valilik tarafından doğrudan reddedilir’ hükmü yer alıyor. Yeni yönetmelikle bu madde yine aynen korundu. Ancak, ulaştırma ve enerji yatırımlarının yönetmeliğe ‘istisna' olarak girmesinden dolayı koruma kurulunun tarımsal kullanım bütünlüğünü bozacak olsa da, enerji ya da ulaştırma yatırımcılarından gelecek talepler doğrultusunda toprakların tarım alanından çıkarılmasına onay verebilecek hale getirildi.”

“MERALAR YOK OLACAK”

Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Yeni düzenlemeyle kurulun zaten zayıf olan demokratik yapısı bütünüyle sona erdirilmiştir. Kamu temsilcileri artık kendi içlerinde toplanıp verimli tarım arazilerini diledikleri gibi yatırıma açabileceklerdir. Böyle kritik bir değişiklik yapıldığına göre, demek ki yandaş yatırımcıların ihtiyacı karşılanacak. Bu talan maddesi yüzünden tarımsal alan daha da azalacak, üretim düşecek, meralar yok olacak. Sonuçta Türkiye daha fazla tarımsal ve hayvansal ürün ithal edecek, daha çok çiftçi kente göç edecek, işsizlik daha da artacaktır. Tarım topraklarının amaç dışı kullanılması gelecekte açlık tehdidi ile karşı karşıya kalmamıza neden olabilir. Parayla her şeyi satın alabilir veya üretebilirsiniz. Ama toprak ithal etmek, üretmek mümkün değildir.”