ERDOĞAN DEMİR
Birleşik Emekliler Sendikası Keşan Şubesi ve Emekliler Birleşme Dayanışma Derneği, emeklilerin yaşadığı sefalet ve asgari ücretin altında kalan maaşlarla ilgili ortak bir basın açıklaması yayınladı.
Açıklama şöyle;
AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALAN SEFALET ÜCRETİNİ REDDEDİYOR VE KINIYORUZ
20 yılı aşkın bir süreden beri hiçbir dönem emeklilerin bu kadar gündemin ortasında olmadığı belirtilen açıklamada “Her gün gündemde emeklilerin nasıl dışlandığı ve yaşatılan sefalet konuşuluyor. 2002 yılında asgari ücretlerin yüzde 40-50 üzerinde olan emekli aylıkları uzun süre zarfında ciddi bir şekilde erimiş 2025 yılı itibariyle asgari ücretin altında kalmıştır. Bugün en düşük emekli aylığı asgari ücretin neredeyse yarısıdır, dul ve yetim maaşı alanlarda ise durum çok daha vahimdir yürekler acısıdır. Mutlaka gerekli iyileştirme ivedilikle yapılmalıdır. Gerçek enflasyon oranının %120'lere çıktığı günümüzde neredeyse emekli maaşlarının tamamı asgari ücretin altında kalmıştır. Bugün asgari ücretin altında kalan emekli maaşı olan milyonlar için reva görülen rakamlar açlık sınırının altında kalan sefalet ücretidir, bunu reddediyor ve kınıyoruz.”denildi.
MALİYE BAKANI 2026 YILI İÇİNDE UMUTLARIMIZI KIRDI
Maliye Bakanı'nın açıklamalarından 2025 yılında da asgari ücrete emeklilere insanca yaşanacak bir zam yapılmayacağı, asgari ücretle emekli maaşları açlık sınırının altında kalacağını belirten açıklama “Sayın Tayyip Erdoğan emeklilerin maaşlarını hayal edilemeyecek seviyeye çıkardık diye açıklamada bulunuyor. En düşük emekli maaşı ülkedeki enflasyon ve pahalılık göz önüne alındığında temel ihtiyaçları bile karşılayamıyor, maaş rakamlarının arttırılması tek başına yeterli değildir, enflasyonla çok sıkı mücadele edilmeli alım gücü arttırılmalıdır. Emeklilerimizin içine düşürüldüğü barınma ve hayat şartları konusunda yaptıkları sözde istatiksel hesaplarla bizlerin ekonomik olarak yoksun ve yoksullaşmasına neden olan TÜİK'in bu tür uygulamalardan bir an evvel vazgeçmesini istiyoruz.” şeklinde devam etti.
TÜİK AÇIKLADIĞI RAKAMLARLA BİZLERİN MAĞDURİYETİNE SEBEP OLUYOR
TÜİK’in verdiği rakamlarla emeklinin mağduriyetine sebep olduğu belirtilerek açıklama şöyle devam ediyor. “Biz emekliler için aldığımız maaşların belirlenmesinde elde ettikleri aylık verilerle aylık ve yıllık enflasyonu açıklayan TÜİK adıyla sorumluluk sahibi olan kurumumuz, vatandaşlara karşı sorumluluk anlayışından koparak açıkladıkları verilerle bizlerin mağduriyetine, usulsüz istatistikleriyle sebep olmaktadır. Emekliler olarak TÜİK’ten beklentimiz, kamu ahlakına yaraşır hizmet anlayışlarının halkımız yararına olmasıdır. Bizlere reva görülen sefalet maaşları ile çok zor günler yaşıyoruz. Bugün emekliler aç, bugün emekliler çocuklarından destek alarak yaşamaya çalışıyor, gelecek konusunda kaygılarımız büyük. Yüzü gülen mutlu emekli görmek istiyoruz. Gelir dağılımının en dengesiz olduğu dönemden geçiyoruz. Kişi başına düşen gelir düzeyinde 10 yıl öncesine döndük emekli sayısının nüfusu oranı %38 iken, milli gelirden emeklinin aldığı pay % 1'dir. Büyüme oranları açıklanıyor bu rakamlar geniş kesimleri yoksullaştıran bir büyümedir, büyümeden yararlananlar üst seviyelerdekilerdir.”
EMEKLİLER BÜTÇEYE YÜK DİYEN MEHMET ŞİMŞEK’E SORUYORUZ? SUÇLU EMEKLİ Mİ?
Açıklama şu sözlerle sona erdi. “Dar gelirli bu büyümeden pay alamıyor, gelir dağılımının ivedi olarak düzeltilmesi gerekiyor. Afrika ve Suriye'ye ve Suriye'lilere verilen destekler 48 milyon dolarken, kurumlar vergisinden vazgeçilen tutar 700 milyon iken, emekliye kaynak yok, emekliler bütçeye yük diyen Mehmet Şimşek'e soruyoruz.
Devletteki israf ve gereksiz harcamalar, köprü ve otoyol geçişleri, garantileri kur korumalı mevduattaki faizler dengeyi bozmuyor mu? emekli maaşlarına düzenleme yapılırken prim ödeme gün sayısı dikkate alınmalı, yüksek prim ödeme gün sayısı yüksek oranlarla az olanlar arasında hakkaniyet sağlanmalıdır
2000 yılı öncesinde % 69-76'lar bandında olan oranlar şimdilerde %30-28'lere kadar gerilemiştir. Aylık bağlanma oranlarında 2000 öncesine dönülmeli, intibak yasası en kısa zamanda çıkarılmalıdır. Bütçeye yük aranıyorsa bu asla emekli maaşları değildir. Emekliler için sabır taşı çatlamış bıçak kemiğe dayanmıştır, biz emekliler sadaka değil yıllarca ödemiş oldukları primlerle hak ettikleri yaşamlarına insan onurunun yakışır şekilde sürdürecek gelir talep ediyoruz.”





