“Kırklareli'de okula gitmek üzere evinden ayrılan ve 3 gündür haber alınamayan 10 yaşındaki Halil İbrahim A. ölü olarak bulundu.
Edinilen bilgiye göre, H.İ.A'nın bulunması için çalışma başlatan asayiş ekipleri yaptıkları araştırmalarda aynı mahallede oturan Y.T. ile H.İ.A.'nın birlikte güvenlik kameralarına takıldığını fark etti. Şüpheli Y.T.'nin emniyetteki sorgusunda cinayeti itiraf ettiği öğrenildi. Y.T.'nin, H.İ.A'yı “köpek tasması vereceğim” diyerek evine götürdüğü ve burada boğarak öldürdüğü öğrenildi. Y.T.'nin, H.İ.A.'yı evinde öldürmesinin ardından ellerini ve ayaklarını bağlayarak kömür torbasına koyup İstasyon Mahallesi şehir mezarlığı yakınındaki çalı kenarına bıraktığı öğrenildi.”
***
Kars'ta ilkokul üçüncü sınıf öğrencisi 9 yaşındaki M.A.'yı kaçırıp tecavüz ettikten sonra öldürdüğü suçlamasıyla tutuklanan 23 yaşındaki Aykut B.'nin ifadeleri kan dondurdu. Tecavüz ve cinayeti kırmızı renkli hafif ticari araç içinde gerçekleştirdiği ortaya çıkan Aykut B.'nin, "M.A 'Babama, amcalarıma yaptıklarını söyleyeceğim' dedi. Onu dışarıda bulduğum iple boğarak öldürdüm, cesedini tabyanın içine attım. Arabayı temizledim ve galeriye gittim" dediği öğrenildi.”
***
“Aydın'ın Umurlu Mahallesi'nde, lise öğrencisi iki kızdan birine silah zoruyla 3 yıl boyunca tecavüz ettiği, diğerine ise tacizde bulunduğu ileri sürülen servis şoförü 42 yaşındaki S.B. 22 yıl 2 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı. Davanın son duruşmasına katılmayan S.B.'nin arandığı bildirildi.”
***
 “Aydın'da evlerinin yakınındaki ahırda bileği ve boğazı kesilmiş ağır yaralı bulunan 4 yaşındaki C.Ç., kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olaydan 10 dakika önce evlerinin önünden kaybolduğu öğrenilen çocuğa cinsel saldırı yapıldığı şüphesi üzerinde durulduğunu bildirdi.”
***
Bunlar sadece son birkaç ay içindekilerin sadece birkaç tanesi… Hatta çoğu da son bir-iki hafta içerisinden. Daha da neler var buraya alamadığım!
Ve bunlar, sadece bildiklerimiz… Açıklamalara göre, günde ortalama 7 çocuk kayboluyor!
***
Bu tür sapkınlıkların, caniliklerin dışında; Keşan'da ve yurdun pek çok yerinde madde bağımlısı, evsiz barksız, her türlü istismara açık, suça karışmış…. vb. çocuklarımız var. Ve ne yazık ki onlar da, ileriki yaşlarında yukarıdaki örneklerdeki suçları, cinayetleri, tecavüzleri gerçekleştirme potansiyeliyle büyüyorlar!
***
Diğer tarafta; sadece kendi çocuklarını “değerli” bulan, başkasının 15 yaşındaki çocuğu gaz fişeğiyle öldürüldüğünde insani bir acı çekmek yerine “O eylemciydi” diyebilen, “O Kürttü, Türktü, şuydu buydu” diyebilen, havuzda boğulan 3,5 yaşındaki çocuk için “Ailesi Aleviydi” diyebilen “insan”lar dolaşıyor aramızda.
***
Ve, gerek sapkınlıklarla, gerekse bu tür ayrımcı/kutuplaştırıcı yaklaşımlarla giderek daha sıklıkla karşılaşıyoruz.
Çünkü bunlar, az gelişmiş ve eğitimsiz bırakılmış toplumlarda daha çok ortaya çıkıyor. Beslenebildiği ortam bulunca, orada daha fazla ürüyor; sapkın, insanlık dışı, vahşi eylemlerini daha rahat gerçekleştirebiliyor. Doğuya gittikçe, bu daha da artıyor.
Örneğin, “İran'da pazar günü oylanan tasarı, yargıcın, çocuğun yararına olacağını kabul etmesi durumunda erkeğin, evlat edindiği kız çocuğuyla evlenmesinin önünü açıyor. İran'da kız çocukları 13 yaşında evlendirilebiliyor.”
Örneğin, “Irak'ta yasa tasarısında evlenme için alt sınır getirilmiyor ancak Hicri takvime göre 9 (yazıyla: dokuz!) yaşına gelmiş kız çocuklarının boşanmalarıyla ilgili düzenlemeler öngörülüyor. Sözkonusu yaş ergenlik yaşı olarak kabul ediliyor. Erkeğin, kadının rızası olmadan da istediği zaman cinsel ilişkiye girmesini içeren yasa tasarısında kadının evden kocasının iznini almadan çıkması mümkün olmayacak.”
***
Eğitimsiz bırakılan, “kızlı-erkekli” yaşamanın yadırgandığı / yasaklandığı, dolayısıyla insani bir karşıcins ilişkisi yaşayamayan, doğal bir cinsel bilgi, bilinç ve yaşamdan uzak, köreltilmiş, sapkınlaştırılmış bir canlı türü giderek çoğalıyor. Çoğalmakla da kalmayıp, sapkınlıklarını, ele geçirdikleri yönetimlerle “yasal” hale getirebiliyor!
***
Geçen hafta 17 Nisan'da Köy Enstitüleri'nin kuruluş yıldönümü 'kutlandı'… Anadolu aydınlanmasının temel taşlarından biri olan Köy Enstitüleri'nin…
Onlar kapatılmasaydı toplum acaba bugün bu halde olur muydu? Bakılamayan, sokağa terk edilen çocukların sayısı bu kadar artar mıydı? Ve onları kaçırıp tecavüz edip öldüren caniler, sapıklar bu kadar çoğalır mıydı?
Ve toplum bunları seyrederken; “o ölü senin, bu ölü benim” vicdansızlığına düşer miydi?
***
Bugün, ulusal bağımsızlığımızın simgesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluş yıldönümü… Bugün, Atatürk'ün, gelecek kuşaklara armağanı Çocuk Bayramı
Bugün 23 Nisan… Ne yazık ki neşe dolamıyor insan!