Keşan'a yapılacak yeni devlet hastanesiyle ilgili olarak geçtiğimiz yıl yapılan tartışmalar, son olarak Keşan Belediye Meclisi'nin onayladığı imar planı değişikliğiyle noktalanmıştı.
İnanıyorum ki, kendisi de tıp mensubu olan Op. Dr. Mehmet Özcan ile belediye meclisi üyeleri, Keşan'a gelecek bir hizmeti engellemek istemedikleri için bu kararı aldılar; ancak, bu değişikliği içlerine sindirerek, gönülden rıza göstererek almadılar! (Bana göre, direnmeleri ve doğruyu gösterip onda ısrar etmeleri gerekirdi, o ayrı.)
Yeni devlet hastanesi, Keşan Devlet Hastanesi Yöneticisi Op. Dr. Nurettin Alparslan'ın 31 Aralık'ta yaptığı açıklamayla yeniden gündeme geldi. Alparslan, 2012 yılını değerlendiren ve 2013 yılı hedeflerini ortaya koyan açıklamasında, “2013 yılındaki en büyük hedeflerinin yeni devlet hastanesinin yapılması olacağını ve bu yönde yürütülen çalışmaların sonuçlanmak üzere olduğunu” vurguladı.
Sözkonusu hastane, şu durumda, belediye meclisinin de (bana göre, “kerhen”) yaptığı imar planı değişikliğine göre, Destek Kıtaları Kavşağı'ndaki, İl Özel İdaresi'nin “Bakımevi” olarak kullandığı alanda yapılacak.
Avrupa'yı ve İstanbul'u Anadolu'ya bağlayan Efes Yolu ile Keşan'ın dört ana girişinden biri olan yolun ortasında kalan alanda…
Bu yazıyı, çok umudum olmamakla birlikte, bir yanlışa engel olmak için yazıyorum.
Kararlar alınmış, planlar yapılmış, imar planı değiştirilmiş, muhtemelen hastanenin projesi bile çizilmiştir. Hiç önemli değil! Hâlâ “yol yakın”…
Keşan'ın onlarca yıllık geleceğini etkileyecek bir yanlışta ısrar etmektense, bu kararların, hazırlıkların tümünden vazgeçilebilir, planlar revize edilebilir.
Kaldı ki, “planlama”ların o kadar da sağlıklı olmadığı, mevcut yeni devlet hastanesi binası henüz AKP Hükümetiyle yaşıt sayılabilecekken ihtiyaca cevap vermemesinden ve bir yenisinin daha gündeme gelmesinden açıkça ortada!
Yeni devlet hastanesini yapmayın demiyorum. Yapın, ama buraya değil. Üstelik çok yakınına, üstelik çok daha “sağlıklı” bir ortama yapın: Çıkarın Destek Kıtaları'nı bir başka kışlaya, sırtı çam ormanına dayalı, hastane ile anayol arasında ses ve toz bandı olacak ağaçları mevcut, hastane yapmayı düşündüğünüz alandan daha büyük ve genişletilmeye açık, oluşacak araç yoğunluğunu yollarda değil, bahçesinin içinde karşılayabilecek bir hastanemiz olsun… 
Tabii, eğer, “ben yapayım da sonrası ne olursa olsun” diye düşünmüyorsanız..
“Ben yapmış olayım da 10 yıl sonra bir daha yapılır” demiyorsanız..
Birazcık “kent planlaması” duygusu taşıyorsanız..
Başınızı yastığa koyduğunuzda, “yetimin hakkını çarçur etmedim” demek istiyorsanız..
Bu yanlışa engel olun! Devlete ait bir başka seçeneğin varlığını değerlendirin!
Yol hâlâ yakınken, bu hatadan dönün! 
Yoksa, yaparsınız evet… Ama, Keşan sizi affetmez!
Not:
Bu hatadan dönüleceğine dair çok umudum yok. Ama, dönülse, önerdiğim Destek Kıtaları'nın alanı da, dönülmese şimdi planlanan alan da, Karayolları Asfalt Şantiyesi'ne 500 metre!
Bir sağlık kuruluşu yapıyorsunuz ve bu, bir zehir kaynağına 500 metre mesafede…
Kararınız hangisi olursa olsun, hastane tamamlanana kadar Karayolları Şantiyesi'ni mevcut yerinden sanayi bölgesine çıkarmadığınız takdirde, kendinizi, sağlık adına bir iş yapmış saymayın!
İkincisi, uydu haritasından da görülebileceği gibi, konutların arasında kalmış olan asfalt şantiyesi alanı bile, şimdi hastane yapmayı düşündüğünüz alandan büyük… Eğer, “Destek Kıtaları askeriyeye ait, bürokrasisi uzun sürer” diyorsanız, buyrun size ikinci alternatif: Çıkarın Karayolları Asfalt Şantiyesi'ni sanayi bölgesine, hastaneyi oraya yapın, sağlık adına bir taşla iki kuş vurun!…
Yapabilirsiniz; yeter ki niyet, uzun vadeli ve sağlıklı bir iş yapmak olsun!
        (7 Ocak 2013)