“RAFİNE TUZ ZARARLI!”
Rafine tuzun çok zararlı olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan Topçu, tuzun rafine edilmesiyle asıl değerini kaybettiğini belirterek şunları söyledi: “Tuz aslında kötü değildir. Atalarımız;
“TUZU ALMAK DEĞİL, DOĞRU KULLANMAK ÇOK ÖNEMLİ”
Tuzu satın almanın değil, doğru kullanmanın önemine vurgu yapan Hatice Topçu, insan bedeninin düzenli olarak suya ve tuza ihtiyacı olduğunu söyledi. Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tuz, bedenimizde enerji üretilmesini ve iletilmesini sağlar. Bildiğiniz gibi hücrenin %75’i tuzlu su ihtiva etmekte. Hücre, ayrıca sıvı içerisinde yüzmekte. Yüzdüğü sıvının içerisinde de önemli miktarda tuz var. Yoğunluk farkı nedeniyle hücrenin içine giriş olmakta. Buna ozmoz diyoruz. Bu ne kadar yüksek seviyede olursa, hücre de o kadar sağlıklı olur. Hücrenin çevresinde 70 kadar iletim kanalı var ve sular bunun içinden akmakta. O zaman 3 natriyum atomu hücreye giriyor, 2 kalyum atomu çıkıyor. Hücre bu şekilde temizleniyor. Bu işleme tuz yardımcı oluyor. Eğer yeterli miktarda tuzlu su ya da sıvısı yoksa, hücrenin içine akıntı olmuyor. Hücre de yenilenmeyip, asetik oluyor.”
“HÜCRE TEMİZLİĞİ SU VE TUZ SAYESİNDE YAPILIYOR”
İnsan vücudundaki hücrelerin su ve tuz sayesinde temizlendiğini ifade eden Hatice Topçu, beden kirliliğinin suyun kalitesiyle doğrudan orantılı olduğunun altını çizdi. Topçu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Tuzsuz ve susuz kaldığımızda vücut dili bunu ifade ediyor ancak biz bunu yakın geçmişe kadar anlayamadık. Bu durumda stresin yanı sıra olumsuz düşüncelere sahip oluyoruz. Uyku düzenimiz bozuluyor. Yemek yediğimiz halde doymamamız da bedenimizin susuz ve tuzsuz kaldığının bir işareti. İnsanlar, kendi kilolarına göre tuz ve su tüketmeli. 10 kilograma
“DOĞRU TUZU KULLANMADIĞIMIZ İÇİN SAĞLIĞIMIZ BOZULUYOR”
Devletin, sağlık harcamalarında kısıtlamaya gitmek istediğini kaydeden Hatice Topçu, şöyle devam etti: “Ulus olarak gerçekten çok tuz kullanıyoruz. Doğallıktan uzaklaşmış olmak bunları köreltiyor. Beyin bir süre sonra tuzu algılamıyor. Doğru tuzu da kullanmadığımız için sağlığımız bozuluyor. Bu nedenle sağlık problemleri had safhaya ulaşıyor. Devlet de bunlar için çok büyük ödemeler yapıyor. Bu giderlerden kurtulmak ve daha sağlıklı insanlar ve nesil yaratmak, ülkemiz açısından da çok önemli. Bu yüzden devlet, tuzu kesmek istiyor. Genetik uzmanları, devletin sağlıklı nesil yetiştirmek üzere çalışmalar yapmasını istiyor. Zaten başta Avrupa ülkeleri ve ABD’de rafine tuz hiç kullanılmıyor. Gazlı ve kolalı içecekler, alkol ile fast food ürünleri sağlığımız için zararlı şeyler. Bunlar vücudumuzun su ve tuz dengesini bozuyor. Fast food ürünlerde kullanılan mikrodalga fırınlar bütün mineral ve vitaminleri öldürüyor. Enerji değerinden yoksun yiyeceklerle beslenmiş oluyoruz. Devlet, insanları bunlardan da uzaklaştırmak için planlar yapıyor. Tuzu ve suyun kalitesini ele aldılar. Bilinçlendiğimiz oranda daha düzgün ve ileri bir toplum olacağız.”
“YEMEĞİ PİŞİRDİKTEN SONRA TUZ İLAVE EDİLMELİ”