31 Mart seçimlerinden önce yalan olduğunu bile bile “Makedonyalı” dediler; iftira olduğunu bile bile “Amerikan menşeli” dediler; seçilirse Kandil’dekileri belediyede işe alacak dediler; kumpas olduğunu bile bile “senet vurguncusu” dediler.

Peki, o ne yaptı? Önce 31 Mart’ta seçimi kazandı. Seçildikten sonra ise:

EGO Genel Müdürlüğü için araç kiralamada yerli üretimin ön planda tutulacağının talimatını verdi ve kiralık araç sayısını 75’ten 49’a düşürdü. Bu sayede 700 bin lira tasarruf sağladı.

Belediye bürokratlarının araçlarındaki çakar lambalarının sökülmesine ve araçların tahsis amacına uygun kullanılmasına dair genelge yayımlattı. Sözleşmesi biten lüks araçların yerine yerli üretim ve ekonomik araçların temin edilmesini istedi.

Eski başkana(!) tahsis edilmiş üç lüks cipin ikisini geri aldı. Bu iki cip artık Ankara’da evlenen çiftlere düğün arabası olarak ücretsiz tahsis ediliyor.

Belediyenin yemekhanesinde bürokratlar ile personelin yemek yediği bölümleri birleştirdi.

24 Mayıs 2019’da yayımladığı genelgeyle zorunlu görev dışında gereksiz araç kullanımına son verdi. Belediyeye ait makam araçlarının sayısını azalttı.

Belediyenin hafriyat gelirlerini Osmanlıspor’dan alıp belediyeye aktardı.

Kendinden önceki dönemde(!) 1 Milyar Türk Lirasına ihale edilen “yeşil alanların bakım ve onarımı” ihalesini bu yıl 188 Milyon Türk Lirasına yaptı, Ankara halkının 800 Milyon Türk Lirasını kurtardı.

Öğrencilerin su faturalarında %50 indirim yapılması için ASKİ’ye talimat verdi.

Şeffaflık ve rekabet ilkelerine yeniden işlerlik kazandırmayı amaçladığı için ihalelerin canlı yayınla gerçekleştirilmesini sağladı.

Yerel yönetimde gösterdiği başarıyla partisinin iktidar yolundaki bütün engelleri kaldıran Mansur Yavaş’a şimdi de rüşvet suçlamasıyla saldırıyorlar.

 “Yavaş kardaşım yavaş!”