HABER MERKEZİ
Sabah erken saatlerde Keşan’dan çıkan katılımcılar sabah kahvaltılarını Gelibolu’dan Lâpseki’ye geçerken feribotta yaptılar.
Kayacık köyüne vardıklarında Doçek Başkanı Hakan Eşme yürüyüş güzergâhı ve bölge hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Yürüyüşçüler yemyeşil çayırlar ve bölge coğrafyasının bir özelliği olarak adeta gökten taş yağmışçasına büyük kaya bloklarının bulunduğu patikalardan geçerek Çığrı Dağı zirvesinde zamana yenik düşmüş antik kente doğru yürüdü. Zirveye yaklaştıkça lodosun şiddetini arttırdığı görüldü.
554 metre yükseklikte ki Çığrı Dağının üzerinde kurulmuş ve sözcük olarak “Gençlerin Yurdu” anlamına gelen Neandria antik kentini gezen katılımcılar zirveden boylu boyunca gözüken Bozcaada ve Ege Denizini seyrettiler. Yürüyüşe katılan Arkeoloji öğrencisi Sercan Serin, Neandria antik kenti ve bölgede bulunan diğer antik kentler hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Geniş bir çayır ve meşe ağaçlarının gölgesinde yenen öğle yemeği sonrası yürüyüş; rengarenk bahar çiçekleri ile birlikte yeşilin her tonu altında, kaldığı yerden devam etti. Yol boyunda mangal kömürü yapmak için hazırlanan “Torlaklar” da yürüyüşçülerin ilgisini çekti ve yürüyüş Körüktaşı köyünde son buldu.
DOÇEK’le birlikte uzun zamandır yürüyüşler katılan emekli eczane kalfası Lütfi Yılmaz, “Doğa sevgi ile korunur, doğada olmayı ve yetmiş yaşıma rağmen yürümeyi çok seviyor ve herkesi doğa ile buluşmaya bekliyorum” dedi.
DOÇEK Genel Sekreteri Nail Özkan, “Bu bölgede daha önceki aylarda bisikletle keşif turu yapmıştık, bölgenin doğa yürüyüşüne uygun bir parkur olduğunu gördük ve yürüyüşçülere de bu güzel parkurun keyfini yaşatmak istedik. Çığrı Dağının zirvesindeki kuvvetli lodosa rağmen 7 yaşından 70 yaşına tüm katılımcıların yürüyüşten ve bu güzel parkurdan büyük keyif aldıkları görüldü; Sercan SERİN arkadaşımıza da Neandria antik kenti ile ilgili vermiş olduğu bilgilerden dolayı teşekkür ederiz. Doğayı seven ve doğayı, doğada yaşamak isteyen herkesi yürüyüşlerimize bekliyoruz” şeklinde konuştu.
