HABER MERKEZİ

Çakırlar, tarımın bütün ülkeler tarafından stratejik öneme sahip bir sektör olduğunu söyledi.  

“ÜLKEMİZDE TARIM SEKTÖRÜ İÇİN UYGULANAN İTHALAT POLİTİKASINDA BİR DEĞİŞİKLİK MAALESEF YOK”

Dünyada birçok ülkenin Koronavirüs sebebiyle tarım ürünlerine ihracat yasakları getirdiği ve tarımda büyük desteklemeler ile üretime teşvik çalışmalarını gün geçtikçe arttırdığını vurgulayan Çakırlar, açıklamasında şunlara yer verdi: “Bütün gelişmiş ülkeler izledikleri politikalarda en önemli silahlarından biri olarak tarımı kullanırlar. Ülkeler arasındaki yaptırımların önemli bir bölümü gıda ambargoları üzerinden yapılmaktadır. Çin’in Wuhan kentinden ortaya çıkan ve çevre ülkelere sirayet etmesi sonucunda salgın halini alan Koronavirüs sonrasında, bir takım önlemler kapsamında ülkelerin içlerine kapanması, insanoğlu tarafından gıdanın önemini yeteri kadar hissettirmeye başlamıştır. Açlık ve gıdaya erişim gibi problemleri ile karşı karşıya kalabileceklerini düşünen insanlar yaşadıkları toplumda tarım hakkında bilinçlenmeye ve üretimin önemi açısından üreticilere katkı sunulması gerektiğine karşı duyarlı olmaya başlamıştır. Dünyada birçok ülke Koronavirüs sebebiyle tarım ürünlerine ihracat yasakları getirmekte ve tarımda büyük desteklemeler ile üretime teşvik çalışmalarını gün geçtikçe arttırmaktadır. Pandemi haline gelen Koronavirüsün etkileri sonucunda gıda milliyetçiliğinin artmaya devam edeceği de muhtemel gözükmektedir. Bulgaristan Bakanlar Kurulu Kararı ile 13 Nisan tarihinde yerel üretici seralarından domates, salatalık ve biber alacak olan perakende gıda şirketlerine ulaştırma, lojistik, sınıflandırma, temizlenme, paketleme vs. gibi giderlerin telafi edilmesi amacıyla toplamda 5 Milyon Leva (5 Milyon Euro) hibe desteği yapılacağını duyurdu. 14 Nisan tarihinde ise çiftçilerini korumak adına marketlerde yerel ürünlerin satılmasını zorunlu kılan bir karara imza attı. Amerika ise 19 Milyar Dolarlık tarım paketi açıkladı. Bu pakette 16 Milyar Dolar doğrudan Koronavirüs sebebiyle zarar gören çiftçilere ödenecek. 3 Milyar Dolar ile ise üreticinin elinde kalabilecek ürünleri satın alabilmek için kullanacaklarını açıkladı. Topraklarının sadece %12’sinde tarım yapabilen Japonya bile 5 Milyar Dolar tarıma ek destek paketi açıkladı. Rusya, Kazakistan, Ermenistan, Belarus ve Kırgızistan birçok tarım ürününde ihracat yasağı getirerek önlemler almıştı. Ülkemizde ise tarım sektörü için uygulanan ithalat politikasında bir değişiklik maalesef yok.”

“BİR HAYLİ VERİMLİ OLAN TOPRAKLARIMIZDA KENDİ KENDİMİZE YETEMEZ HALE GELİNMİŞ”

Açıklamasında, “Problemlere karşı gerekli önlemler alınmaz, halen daha üretime değil de ithalata dayalı politikalarınızdan vazgeçmezseniz, 10 yıl sonra 14 Mayısı kutlayacak bir çiftçi bile bulamazsınız” diyen Çakırlar, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ülkemizin bulunduğu jeopolitik konum, iklim koşulları, biyoçeşitlilik ve geçmişten gelen tarım kültürü neticesinde tarım sektörü için büyük bir potansiyel kaynağı olduğumuz gözle görülür bir şekilde ortadayken, ülkemizde yıllardır mevcut iktidarın ithalata dayalı politikalar izlemesi sonucunda; tarım alanları gün geçtikte erimiş, bir hayli verimli olan topraklarımızda kendi kendimize yetemez hale gelinmiş, gün geçtikçe artan girdi maliyetlerine çözüm bulunamamış, üretici ile tüketici arasında denge kurulamamış, SGK’ya kayıtlı çiftçi sayısında 2008 ile bugün arasında %40 azalma yaşanmış. Yeterli desteklemeler verilmemiş. Çiftçi krediler ile borçlandırılmış ödeyememiş, üretime devam etmesi için erteleme istemiş ret edilmiş ve daha sayamadığımız birçok problem yaşamış çiftçimiz. Bugün 14 Mayıs Dünya Çiftçiler günü büyük fedakârlıklar göstererek emeğiyle toprağı yoğuran üreten ve üretmeye çalışan çiftçilerimizin günü kutlu olsun. Lakin bu problemlere karşı gerekli önlemler alınmaz, halen daha üretime değil de ithalata dayalı politikalarınızdan vazgeçmezseniz 10 yıl sonra 14 Mayısı kutlayacak bir çiftçi bile bulamazsınız.”