HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Çiftçinin kendi fiyatını belirleyemediği ortamda zarar etmek yerine ellerinde ne varsa satıp şehre göç dalgası oluşturacaklarını belirten Şen, “Bizden sonraki nesil, kendi topraklarında ırgat olacak” dedi.

KİMSE ZARAR ETTİĞİ BİR ŞEYİ YAPMAK İSTEMEZ

Sadece Keşan ve çevresinde değil, bölge ve ülke genelin üreticinin büyük zorluklar yaşadığını ve zamanla da üretimden çekildiğini belirterek konuşan Hasan Şen, üretim için kısır döngü haline gelmiş ceza affı veya geçici tedbirler yerine sürdürülebilir tarım politikalarının hayata geçirilmesinin acil olduğunu söyledi. Şen, “Ceza affı var; ama çalışan insanlara bir şey yok. Yani cezalı insanların cezasını affediyorlar ama yeniden faizle mal al, yeniden borçlan ve yine iki-üç sene sonra önüme çık diyorlar. Bu işin sürdürülebilir olması için devamlı düzgün çalışan ve borcunu ödeyebilen insanların teşvik edilmesi lazım. Üreticinin küstürülmemesi lazım. Üretici küserse bir daha geri döndürmek çok zor. Kimse zarar ettiği bir şeyi yapmak istemez” diye konuştu.

ÇİFTÇİLER ÜRETİME KÜSERSE YARIN TOPRAKLAR EL DEĞİŞTİRİR

Çiftçinin sürekli olarak zararla tarım dönemini kapattığını artık büyük derecede yıprandığının altını çizen Şen, çiftçinin zarar ettiği işi yıllarca yapmayacağı konusunda uyarıda bulunurken, “Küsen kişiler geri dönmez” diyerek şu ifadeleri kullandı: “En kötü traktör şu an 500 bin lira oldu. İnsanlar kredi çekip bunu nasıl ödeyecek? Ben bunu söylemekten bıkmayacağım; çiftçiler üretime küser ve ekmezse, yarın topraklar el değiştirir. Holdingler çalışır ve tekelleşir. Tekelleşmenin de en büyük örneklerini özelleştirmelerde görüyoruz. Cumhurbaşkanı ‘Elektriği düşüreceğiz’ diyor; ama düşürebiliyor mu? Hayır, çünkü tekelin eline geçmiş. Aynı şekilde, çiftçiler ürünlerinin fiyatlarını belirleyemedikleri sürece, ürettiği üründen para kazanamaz. Fiyatı da başkası belirliyor. Bu yüzden çiftçi desteklenmeli. Desteklenmezse, tekelleşme olur; tekelleşme de ileri yıllarda büyük bir sorun haline gelir. Bunu da devletin daha önceden satılan kurum ve kuruluşlarından görüyoruz”

HEPSİ BIKTI

Hasan Şen, özelleştirme ve sonrasında gelen tekelleşme akımının artık tarla sınırlarına da dayandığını ve yavaş yavaş da yayılmaya başladığını dile getirerek, köylerden kaçan genç nüfus ve geride kalan yaşlı nüfusa işaret ederek, “Köylerde yaşlı bir nüfus var. Üreticiye de destek gelmiyor. Zarar eden insanlar da bu işi bırakıyor. Trakya’da çiftçiler bırakın traktörlerini, arazilerini ve evlerini satıp büyük şehirlere gidiyor artık. Çünkü hepsi bıktı. Gidip de geri dönmemek için ellerinde ne varsa satıyorlar. Göreceksiniz yarın bizim köylerimizde de satacaklar ve kasabaya gidecekler. Sattıkları parayla da ömürlerinin sonuna kadar yaşamaya çalışacaklar. Köylerdeki insanlar sattıkları için de buralara tekelleşmiş holdingler gelecek ve belki de bizden sonraki nesil, kendi topraklarında ırgat olacak” ifadelerini kullandı.