Suya Yazı Yazmak - İsmet Esengin
Üsmen agam, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. yıldönümünü kutlarmışız beyaa. Kutlu olsun milletimize. Sen okuyup durursun, n’oldu bu Çanakkale savaşlarında be agam?
Çanakkale deniz zaferini kutlarken bu uurda kayıp verdiimiz binlerce şehitimizi de raametle analım be kızanım. Çanakkale’ye gelmeden tarihte kısa bir yolculuk yapalım istersen. Osmanlıda 16ncı yüzyılın sonunda başlayan duraklama devri Sokollu’nun ölümüne kadar yani 17. Yüzyılın sonuna kadar sürdü. Bu dünemde Osmanlının iitişamı aynen sürmekteydi. Çağın gereklerine ayak uyduramayan Osmanlı 18. Yüzyıldan itibaren çözülmee başladı. 19. Yüzyılın ortasında, 1854 yılında 3 milyon İngiliz sterlini dış borç almaynan borç sarmalına girmenin de adımı atılmış oldu. Ekonomik baımsızlıını yitiren Osmanlı ükümdarları alınan borçları da görkemli saraylar ve yapılar yapmak için arcadılar. 2. Abdülhamid döneminde güçlü Osmanlı donanması Haliç’te çürümee terk edilince Akdeniz’de İngiliz donanmasının borusu ötmee başladı. Bu şartlarda 1914 yılına yani 1. Dünya savaşı yıllarına geldik.
Birinci dünya savaşına neden ve nasıl girdik be agam?
Savaş yorgunu Osmanlı 1. Dünya savaşında tarafsız kalmaa çalışırdı. Ancak 2. Abdülhamit döneminden beri ordu Alaman ekolüne göre yapılandırılmaa çalışılırdı. Sultan Reşad döneminde 1913-1918 yılları arasında Osmanlı ordusunun kilit pozisyonlarında ki buna Genelkurmay Başkanlıı da dahil Alaman generaller söz saibiydi. Birinci dünya savaşında Alamanyanın başını çektii ittifak devletlerinin karşısında İngilizler ve Fransızların oluşturduu itilaf devletleri vardı. Bunnar da Rusya’yı kendi saflarında savaşa sokmak isterlerdi. Bu noktada Boğazlar stratejik öneme saipti. Em İngiltere ve Fransa em de Rusya boğazların kontrolünü isterlerdı. Alamanya da Osmanlıyı yanında savaşa sokup Rusların destek için Akdeniz’e inmesini engellemee çalışırdı.
Madem tarafsız kalmaa çalışırdık neden savaşa girdik be agam?
Osmanlı Aliçt’e çürüyen donanmayı güçlendirmek için İngilizlere savaş gemileri sipariş edip parasını da peşin ödemişti. İngilizler em gemilerin em de paranın üzerine yattılar. Osmanlıyı yanında savaşa sokmak isteyen Alamanya 3 Ağustos 2014’te iki zırhlısını İngilizlerden kaçıyorum ayağına boğazlara sokup Osmanlıya sığındı. Osmanlı da bu gemileri İngilizlerin teslim etmedii gemiler yerine satın aldıını duyurdu. Bu gemilere Yavuz ve Midilli adları verildi. 20 Ekim 1914’te Savunma Nazırı Enver Paşa Alamanya’nın baskılarına boyun eğerek savaşa girmee razı oldu. 29 Ekim 1914’te bu iki zırhlı Rusya’nın Sivastopol ve Odessa limanlarını bombalayınca Osmanlı savaşa girmiş oldu.
Peki Çanakkale savaşı neden oldu be agam?
Bu iki zırhlı Osmanlıya sığınıp Rus limanlarını bombalayınca İngilizler 3 Kasım’da boğazları ablukaya aldılar. Osmanlı savaşa girince de em İstanbul’u alıp Osmanlıyı çökertmek em de Rusyanın desteeni almak için Fransa destekli güçlü donanmalarını arekete geçirdiler. Bir kaç ufak denemeden soona 19 Şubat’tan itibaren Çanakkale boğazındaki tabyalara yönelik gemilerden topçu atışlarına başladılar. Boğaza konulan mayınları temizledikten ve gerekli takviye gemilerinin gelmesi ile de 18 Mart’ta içinde Queen Elizabeth zırhlısının da bulunduu 16 gemi ile Türk tabyalarını yoğun topçu ateşi ile yok etmek istediler. Yok ettiklerini düşündükleri anda Türk tabyalarının ani ve şiddetli ateşi karşısında geri çekilirken bir gece önce Nusret mayın gemisinin sessizce döşedii mayınlara çarptılar. 3 gemileri battı, 2 tanesi kaput oldu ve tamamına yakını asarlı bir şekilde kaçıp gittiler. Bu zafer tüm olumsuz koşullara raamen sadece 58 şehit vererek kazanılmıştı. Karşı tarafın kaybı bini geçmişti. Bu başarı sadece kazanılmış bir savaş değil, Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına giden ilk adım olmuştur.
Madem bu savaşı kazandık 250 bin zayiat nereden çıktı be agam.
18 Mart Çanakkale savaşlarının sadece deniz kısmıydı be kızanım. Asıl soonasında kara savaşları son derece yıkıcıydı. İttifak devletleri boğazları geçmek için çok güçlü bir ordu ile kara çıkartmasına karar vermişlerdi. Bu arada 24 Mart’ta Alaman general Liman von Sanders Çanakkale savunmasından sorumlu 5. Ordu komutanlııına atanır. Bu tarihe kadar Mustafa Kemal ve tüm Türk komutanların stratejisi düşmanı karaya çıkarmamak üzerinedir. Mustafa Kemal Libya’da Trablus ve Bingazi savunmalarında bu stratejiyi uygulamış ve başarılı olmuştur. Muhtemelen Alaman generalin amacı yüzbinlerle ifade edilen düşmanı kara savaşında uzun süre tutup diğer cephelerde ittifak kuvvetlerine avantaj sağlamak olmalıdır. Büyük kayıplara uuradığımız bu savaşın kaderi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde 10 Ağustos’taki Anafartalar zaferi ile deişmiş ve 8-9 Ocak 1916 tarihinde düşman kuvvetlerinin tamamen çekilmesi ile zaferle sonuçlanmıştır. Bu savaşta iki tarah da yaklaşık 250 bin zayiat vermiştir. Türk tarafı 57bin şehit, 21bin hastalıktan ölüm, 10bin kayıp, 100bin yaralı ve 64bin hasta olmak üzere 252bin kayıp vermiştir.
Alla unlardan razı olsun be agam. Bu savaşın tek tesellisi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtuluş savaşında rolünün belirginleşmesi olmuş galiba.
Evet Kızanım. Çanakkale savaşları Türk milletinin kahramanlık destanı olmasının yanında Atatürk gibi bir dehanın da dünya saanesine çıkmasına vesile olmuştur. Yakın geçmişte Çanakkale zaferini evliyalara bağlayan ziiniyet şimdi de bu savaşlarda Atatürk’ün rolünü görmezden gelmee ya da küçümsemee gayret etmekte. Tüm Atatürk’ü unutturma gayretleri karşısında Çanakkale Savaşlarında Anafartalar zaferinin mimarı Atatürk’ün rolünü ii öğrenmeli ve gelecek kuşaklara öretmeliyiz. İtiraf etmeliyiz ki eğitimli kuşakların önemli bir kısmı dahi tarihsel gerçeklerin ne olduğunu bilmiyor. Daha da kötüsü okumayan, araştırmayan, öğrenmeye kapalı bireylere dönüşmeye bağladık. Bu da gün be gün bizleri gerçek tariimize karşı yabancılaştırmakta. Atatürk’ü yok saymaa çalışan gafillere söylenecek çok söz var. Ancak bu tarihsel süreçte asıl tartışılması gereken konuyu atlıyoruz. Cumhuriyet karşısında Osmanlıcılık pompalanırken, yeni Osmanlıcılar tarihsel gerçeklere sırt dönmekte, o taptıkları Osmanlı ükümdarlarının orduyu Alman generallerin emrine verdiklerinden hiç söz etmemekteler. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, bu milletin ATA’sının bu zaferlerdeki rolünü gizleyemeyecekler. Bu millet bu savaşların angi ihanetlere, angi aymazlıklara raamen kazanıldığını asla unutmayacak. Çanakkale savaşları ile Kurtuluş savaşının ilk adımını atan ATATÜRK başta olmak üzere bu savaşta toprağa düşen şehitlerimizi, aslanlar gibi savaşan Mehmetçiklerimizi tekrar raametle anıyorum. Mekanları cennet olsun.
Sözün Özü: Çanakkale savaşları sadece bir kahramanlık destanı değil, yok olmakta olan bir ulusun gerçek bir lider öncülüğünde küllerinden doğmasının miladıdır.