AYGÜL KONAR

Çakır, salgın önlemleri kapsamında maskeyle ve sosyal mesafe kuralına uyarak okula ve sınava alınacak olan öğrencilerin, maskeyle nefes alma durumu ile baş edebilmek adına öğrencilere sınav öncesi üç gün boyunca maskeyle vakit geçirmelerini ve evdeki test çözümlerini maskeyle yapmalarını tavsiye etti.

“SÜREÇTE EN ÇOK ETKİLENENLER, SINAVA GİRECEK OLAN ÖĞRENCİLERİMİZ OLDU”

Yeni tip koronavirüs(Covid-19) salgını nedeniyle ülke genelindeki okullarda yüz yüze eğitime ara verildiğini ve bu süreçte öğrencilerin hem EBA üzerinden hem de kendi öğretmenlerinin internet üzerinden gerçekleştirdikleri uzaktan eğitim programlarıyla eğitim öğretime devam ettiklerini söyleyen Anıl Çakır, “Bu süreçte en çok etkilenenler, bu yıl sınava girecek olan öğrencilerimiz oldu. Bu grupta yer alan öğrencilerimizin olağan düzenleri bozuldu. Salgın önlemleri çerçevesinde yaşamaya alışan öğrencilerimiz, bir önceki yıldan farklı olarak sınava kendi okullarında, maske takarak ve sosyal mesafe kurallarına uygun bir şekilde girecekler. Öğrencilerimizin genel sınav streslerinin üzerine ek olarak sosyal mesafe ve salgın kaygısının eklenmesini kesinlikle istemeyiz. Bu sebeple öğrencilerimizden beklediklerimiz aslında çok basit olacaktır. Salgın önlemleri kapsamında maskeyle ve sosyal kuralına uyarak okula ve sınava alınacak olan öğrencilerimizin, maskeyle nefes alma durumu ile baş edebilmek adına öğrencilerimize sınav öncesi üç gün boyunca maskeyle vakit geçirmelerini ve evdeki test çözümlerini maskeyle yapmalarını tavsiye ediyorum” dedi.

“SINAVI MUTLULUĞUN VE BAŞARININ TEK KOŞULU OLARAK GÖRMEMEK GEREKİYOR”

Sınava sayılı günler kalsa da öğrencilerin kesinlikle rehavete kapılmaması gerektiğini vurgulayan Çakır, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu: “Öğrencilerimizin dersler dışında sevdiği aktiviteleri yapması motivasyonlarını artıracaktır. Öğrencilerimiz hasta olmalarına, sakatlanmalarına neden olabilecek fiziksel aktivitelerden kaçınmalı; kendini rahatlatacak müzikler dinlenmeli, resim yapmalı. Olumlu cümlelerle konuşmak ve olumlu düşünceler içerisinde  olmak da öğrencilerimizin motivasyonunu artıracaktır. Öğrencilerimiz engellere değil, hedeflerine odaklanmalı. Bu dönemde stres düzeyi çok önemlidir. Normal düzeydeki stres, heyecana eşdeğerdir ve öğrencileri sınav için dinç tutar. Sınavı mutluluğun ve başarının tek koşulu olarak görmemek gerekiyor. Öğrencilerimiz hayata olumlu yönden bakmalı ve kendilerine güvenmelidir. Sınav uzun bir maratondur. Bu maratonu başarıyla tamamlamak için bütün unsurları göz önünde bulundurmalıyız. Öğrencilerimiz, sınava az bir süre kala uyku düzeni ve beslenmelerine de dikkat etmelidir. Geç yatma alışkanlığı olan öğrencilerimiz mutlaka uyku saatlerini düzenlesinler. Sınav sabahı öğrencilerimiz normalde kahvaltıda ne yiyorsa yine aynısını yemelidir. Daha önce yemedikleri yemekler öğrencilerimizi rahatsız edebilir. Kahve, kola gibi kafein içeren içeceklerden uzak durmak hem sağılık hem de stres açısından öğrencilerimizi olumlu yönde etkileyecektir. Kafein, adrenalin salınımını tetiklediği için fazla kullanımı stres tepkilerine yol açabilir. Milli Eğitim Bakanlığının yayımladığı örnek soruları ve önceki yıllarda çıkmış soruları çözmek öğrencilerimizin sınava kendilerini daha hazır hissetmelerini sağlayabilir. Deneme sınavlarına ağırlık vermek çok önemli ama özellikle gerçekten sınavdaymış gibi süre tutarak deneme sınavı çözmek zaman yönetimi bakımından öğrencilerimize büyük avantaj sağlayacaktır. Öğrencilerimiz, deneme sınavlarında yapamadığı veya yanlış yaptığı sorulara geri dönmeli ve onların çözüm yollarını anlamalı. Doğruya çevirdikleri her yanlış cevap sınavda onlara artı puan olarak geri dönecektir.”

“SORUNLARIN CEVAPLARI ŞIKLARDA GİZLİ OLACAKTIR”

Sınav başladıktan itibaren zor sorularda vakit kaybedilmemesi gerektine dikkat çeken Çakır, “Öğrencilerimiz bütün sınav sorularını tarayarak sonuçlandırmalı. Test tekniğini önemsemekte fayda var. Bazen sorunların cevapları şıklarda gizli olacaktır. Öğrencilerimiz, işlem gerektiren sorularda kitapçık üzerindeki tüm alanları kullanmaktan korkmasınlar. Sınav başarısı için sınava hazırlanmak kadar zaman ve stres yönetimini yapmak da önemli. Sınav zaman dilimi içerisinde öğrencilerimiz saatlerini ve sürelerini kontrol etmeyi unutmamalı; sınava iyi konsantre olmak için arada bir dinlenmeli, derin nefes almalı, masada hep aynı pozisyonda oturmamalı. Kodlama hatalarının önüne geçmek adına her soru sonrasında öğrencilerimiz, kontrollerini sağlayarak şıklarını doğru işaretlemeyi unutmamalıdır. Sınav sırasında soru grupları arasında sürekli geçiş yapmamalı, başladıkları o soru gruplarının sonlandığına emin olana kadar farklı sorulara akıllarını vererek odak noktalarını dağıtmamalı. Öğrencilerimiz sınav sırasında etraflarında olan biten durum ve koşullarla ilgilenmemeli. Unutulmamalıdır ki her öğrencinin yapısı farklıdır. Sınavın sonunda optik ve kitapçık teslimi öncesinde son kontroller muhakkak gerçekleştirilmelidir. Sınav kaygısı yaşayan çocukların çevrelerinden ve ebeveynlerinden destek alması bu süreçte çok önemlidir. Bunun göstermelik ya da sözde olmaması gerekir. Gerçekten çocuğun yapamadıklarından ziyade, yapabildiklerine odaklanılması ve çabasının takdir edilmesi gerekmektedir. Sınav günü bir büyük görev de sevgili Keşan halkına düşüyor. 20 Haziran Cumartesi günü sınav başladıktan bitene kadar mümkün olduğunca sessiz olalım, araçlarımızın kornalarını çalmayalım, varsa inşaat işlerimizi öğleden sonraya erteleyelim. Biliyorum ki kıymetli hemşehrilerimiz de bu konuda oldukça hassas davranacaktır. Bütün öğrencilerimiz bu süreçte takdire şayan bir çaba gösterdiler. Bu sınav, sonucu ne olursa olsun bizim gözümüzde onların değerini belirlemeyecek. Evlatlarımızın hepsini çok seviyoruz. Verdikleri emeklerden ötürü hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyor, başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.