Türkiye’deki olayları halk yabancı televizyon kanallarından izliyor. Bizim ülkemizin televizyon kanalları Suriye’nin iç sorunları için günlerce yayın yaptı. Kendi ülkemizdeki olayların haber değeri yok gibi. İki televizyon kanalı dışında olaylarla ilgili objektif haberler verilmedi. Bunun nedeni ortada.
Nedir?
Medyanın yayın politikası sermayesi ile ilgilidir. Bizim medya patronlarının her tarakta bezi var tabiri gibi, çeşitli sektörlerde faaliyetleri var. Hükümete yandaşlık etmekten Türk Medyası kurtarılmalıdır.
Mümkün mü?
Hayır. Kendilerine yayın anlamında çeki düzen vermeleri için izleyicilerden tepki gelmesi gerekir.
Hangi izleyiciden?
Televizyonların dizileri ile afyonlaşmış, kurban edilmiş toplumla mı? Toplumun pek umurunda değil.
Gazete patronlarına köşe yazarlarını şikayet eden bir Başbakanımız var. Televizyon kanallarının olaylar karşısındaki yayın politikalarına bu pencereden bakmak gerekir.
Demokrasi taksisine binmiş olan Başbakan son duraktadır. Demokrasi taksisinden inecektir. Başbakanın olaylara ilişkin değerlendirmelerine “yetmez ama evetçiler” ne derler?
Eylemcilere “ÇAPULCU” yaklaşımı kabul edilir değil. Aşağılama var bu yaklaşımda. Hakaret var. Tahrik var. Küçümseme var. Başbakan’a yakışan bir yaklaşım değildir. Kabul edilir yanı yoktur.
O çapulcu dediklerin bu ülkenin vatandaşları değil mi? Onlar bu ülke için üretim yapmadılar mı? Askerlik yapmadılar mı? Çocuk doğurmadılar mı? Çocuk büyütmediler mi? Suriye sınırından geçerek gelmediler bu ülkeye. Ülkenin sahipleri onlar.
Direnenlerin adı ne zaman çapulcu oldu?
Korku duvarını yıkanlar ne zamandan beri çapulcu oldu?
Aydın ihanetine direnenlere ne zamandan beri çapulcu deniyor?
Panzer, polis copu, biber gazı ve sıkılan suya aldırmadan temel hak ve özgürlüklerini kullananlara çapulcu denmesi “muhafazakar devrim” yapmak isteyenleri ele vermekte.
Alanlardakiler çapulcu değildir. Onlar AKP faşizmine karşı direnenlerdir. Cumhuriyetçiler, emekçiler, sosyalistler, solcular, yurtseverler, ulusalcılar, devrimcilerdir onlar.
Onlara “çapulcu” demek, onları kamçılar. Ayyaş dediğin iki kişinin çocukları ayıldılar. Uyandılar. AKP faşizmine karşı omuz omuza durmak adına alanlardalar.
Her fırsatta  hakaret edilen, ötekileştirilen, dışlanan siyasetler patlamıştır. Halk hareketidir bu. Halk alanlarda dövülüyor. Biber gazı ile alanlardan uzaklaştırılmak isteniyor.
Yaşananlar karşısında kendilerine aydın diyen döneklerin bazılarının kulaklarına kar suyu kaçmış.
Hain aydını bol bu ülkede halk baş kaldırmıştır. Halk hareketi engellenemez. AKP’yi yönetenler halkla inatlaşmanın yanlışlığını görmelidir.