Stres, kişinin üzerinde hissettiği baskı ve gerginlik durumu olarak tanımlanmaktadır ve hayatımızın birçok alanını etkilemektedir. Stres kimi zaman bizi harekete geçirici, motive edici görev görse de, bu etkilerin çoğu olumsuz etkilerdir. 

Stresin bedensel etkileri; aşırı terleme, hızlı kalp ritmi, halsizlik, kolay yorulma, ishal, kabızlık, mide sancıları, iştahsızlık, boyun ve baş ağrısı, düzensiz uyku gibi problemleri meydana getirebilir. 

Duygusal belirtileri; çabuk ağlama, kendini değersiz ve yetersiz hissetme, asabilik, gerginlik, ruhsal durumun hızlı değişmesi, özgüvenin azalması, aşırı hassasiyet ve kırılganlık olarak karşımıza çıkabilir. 

Zihinsel belirtiler için ; odaklanmada zorluk çekme, hafıza zayıflıkları, unutkanlık, kafa karışıklığı, zihnin sürekli dolu olması, verimsizlik, karamsar düşüncelere sahip olma gibi belirtiler sayılabilir.

Sosyal ve davranışsal belirtilere geldiğimizde ise, önceden keyif alınan aktivitelere karşı ilgisizlik, insanlardan uzaklaşmak ve yalnız kalma isteği, yapılacakları ertelemek gibi problemler ile karşımıza çıkar.

Peki bu etkiler ile nasıl başa çıkabilir, stresimizi nasıl yönetebiliriz? 

Stres ile baş edebilmek için ilk adım, stres yaratan durumların varlığını kabullenmektir. Duygularınızı yok saymaya, duygularınızdan kaçmaya çalışmayın. Duygularınızı yaşayın, üzüldüyseniz, korktuysanız ağlamanız oldukça normal, buna engel olmaya, hissizleşmeye çalışmayın. Duygularınızı, mutluluğunuzu, endişenizi paylaşabileceğiniz birkaç tane yakın arkadaşınız olsun, sosyal destek ağınızı güçlendirin. Sonrasındaysa toparlanmaya, akılcı düşünmeye, kendinizi motive etmeye çalışın. Mücadele devam ediyor. 

Kendiniz ve başkaları hakkında yapıcı eleştiriler yapın. Mutsuzluğunuzun kaynağını ilerideki davranışlarınızla değiştirebileceğiniz şeylerde arayın. 

Başarısızlıklarınızı ve hayal kırıklıklarınızı çok fazla büyütmemeye çalışın. Bunlar uğraş verdiğiniz şeyin aslında size göre olmadığını gösteren işaretler olabilir, ya da belki de ileride doğabilecek daha büyük hayal kırıklıklarını önlemiş olabilirler. Her başarısızlığınızdan bir şeyler öğrenmeye çalışın. Başarısızlıklarınızı ‘Ben hata yaptım’ diyerek kabullenmeyi bilin ve yolunuza devam edin. Sonrasında sizi bekleyen yeni fırsatlar olacaktır. 

Mükemmeliyetçi olmamaya çalışın, her zaman en iyisini yapmak zorunda değilsiniz. Başarısız olmaktan, hata yapmaktan, onaylanmamaktan korkmayın. Gereksiz rekabete girmeyin. 

‘Şimdiki anı’ yaşayın! Sürekli geçmişle ve gelecekle aklınızı meşgul ederek bugünü kaçırmayın. 

Ve bugünlere özgü, bize özgü bir öneri; hüzünlü müzikler yerine, hareketli müzikleri tercih edin. Modunuzu değiştirin, dans edin. 

Biz Trakyalılar, duygularımızı dans ile ifade etmeyi severiz. Bize yakışanı yapın!

AMA SADECE EVDE! #HAYAT EVE SIĞAR.