Enez Mektubu - Ulaş DEMİRAY

Medya Keşan Gazetesi’nde Bülent Saylam “Böyle giderse Edirne’de CHP’nin işi zor” başlıklı yazısında CHP’nin İstanbul Mitingi’ne Keşan ve çevre ilçelerden katılımın azlığına dikkat çekiyor ve “Katılımın az olmasının nedenleri çok… En büyük neden İl ve İlçe yönetimlerinin rehaveti” diyerek bu gözlemini somutlaştırıyor. Bu durumun aynı zamanda CHP içindeki heyecanı da azalttığından endişe ediyor. Yazısında belirttiği gibi Edirne Merkez İlçe başta olmak üzere Enez, İpsala ve diğer ilçelerde de ilgisizlik farklı değil. İlgisizlik mi, vurdumduymazlık mı? Ayrı bir tartışma konusu. Herkes bilsin ki önümüzdeki seçim torbada keklik falan değil.

***

CHP’li Belediyenin olduğu Edirne Merkez İlçeden kaldırılan otobüs sayısı bile iki... Örgütünü canlı ve diri tutmak, heyecanı artırmak, , motive etmek, önder olmak, hedefe yöneltmekle görevli olan İl Başkanı ve İl yönetiminin beceri ve başarı ıskalasını bu vesile ile ölçmüş olduk. Başarı ölçütü iki otobüsle sınırlı olan İl Başkanı’nın, eğer Recep Gürkan’dan icazet alabilirse önümüzdeki seçimlerde Milletvekili aday adaylarından biri olacağı da aşikar… Hadi buyur...

***

Keşan’da Recep Pekcan arkadaşımız İlçe Başkanlığına seçildiğinde benim için çok önemli olan ve unutmadığım bir söz söylemişti; “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demişti. Bu sözleri nedeniyle uzun süre kendisini izledim. Ama geldiğimiz noktada, ne yazık ki hiçbir şeyin değişmediğini, Keşan’da her şeyin hala eskisi gibi olduğunu görmek hayal kırıcı oldu. Üstelik Keşan’da PEKCAN’ın paçasını tutup çeken, önüne geçen, engel olan bir CHP’li Belediye Başkanı ve onun dizayn ettiği bir örgüt yapısı da yok. Pekcan, yeni ve çarpıcı bir örgütsel çalışma ile çevre ilçe örgütlerine ve hatta Edirne’deki parti ağalarına bile örnek olabilirdi. Keşan böylece Edirne politikasına hak ettiği ağırlığı koyabilirdi. Olmadı..

***

Bunlardan vaz geçtik; Keşan Örgütü’nün İstanbul’a, mitinge gönderebildiği kişi sayısı bile 17 ye takılı kaldı. Sanıyorum yedekleri ile beraber 40 kişilik Yönetim Kurulu, İl Genel ve Belediye Meclis üyeleri ve eşleri bu mitinge katılsa, sayı 100 kişiyi rahatça geçerdi. Gerçi bu bile yeterli sayılmazdı. Bu tür günler, mitingler, kurultaylar hem önemli bir görevi yerine getirmenin, hem de siyasetin, parti yoldaşlığının en keyifli dönemleridir. Yıllar geçse de bu anılar konuşulur, tekrar tekrar yaşanır. Ama başarılamamışsa, olmamışsa demek ki kusurlu yöneticiler vardır. Demek ki heyecan bitmiştir.

***

Ülkenin en kritik seçimine doğru yelken açtığımız bu dönemde CHP İstanbul Mitingi aslında bir Trakya bölgesi mitingidir. Bunun algılanamamış olması çok acıdır. Umarım 1 Haziran Parti yemeği herkes için bir silkiniş ve uyanış olur. Önümüzdeki aylar içerisinde “Köprüden önce son çıkış” olarak yapılacak olan mitingler için şimdiden organize olmak, inancı ve heyecanı yükseltmek öncelikle örgüt liderlerinin ve tüm yurtseverlerin boynunun borcudur.

Şimdilik görünen odur ki CHP Örgütleri Edirne’de sınıfta kalmıştır.