İsmet Esengin

Fikri takip deyimi toplumlarda süregelen bir sorunu ya da önemli bir konuyu çözüm üretilene kadar gündemde tutmak demektir. Demokratik toplumlarda yazılı ve görsel basın, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve sorunlarına sahip çıkan bireyler ‘Fikri Takip’ olayının ana aktörleridir. Fikri takibin konuları ise kamu yararına olan ve siyasiler tarafından verilen vaatler, toplumdaki hukuksuzluklar, kamuyu zarara uğratan yolsuzluklar, illegal yapılanmalar, ulusal güvenlik konuları, ekonomik sorunlar, eğitim ve sağlık sorunları şeklinde özetlenebilir. Aslında toplumsal yaşam kalitesini etkileyen tüm hususlar fikri takip konusudur. Fikri takibin olmazsa olmazı ısrarcı olmaktır. Konuyu bir kez gündeme getirmek fikri takip değildir. Sonuca ulaşana kadar konu defalarca işlenmeli, sürekli gündemde tutulmalıdır. Bir örnekle konuyu işleyelim.

24 Haziran seçimleri sonrası 2 Ağustos 2018’de ülkeyi düze çıkaracak ‘100 günlük İcraat Programı’nı bizzat Cumhurbaşkanınca açıklanmıştı. Aynı gün konu görsel basında canlı yayınlanıp üzerine bir sürü programla da desteklenmişti. Konu yazılı basında da çarşaf çarşaf yer bulup makaleler ile övgüler düzülmüştü. Girin internete bakın. Yüzlerce konu ile ilgili yazı bulursunuz. 13 Kasım’da yüz gün doldu. Ne beklersiniz? Hükümet bu yüz günlük icraat programının akıbetini paylaşacak, değil mi? Siz hükümet tarafından programın gerçekleşip gerçekleşmediğine dair bir açıklama duydunuz mu? Ya basın? Sayfalar dolusu 100 günlük icraat programının erdemini paylaşan yandaş basında vaat edilen projelerin ne kadarının gerçekleştiğine dair bir haber gördünüz mü?  Peki ya muhalefet partileri? Vaatleri madde madde işleyip hangilerinin yerine getirilmediği konusunda güçlü bir ses duydunuz mu? Ben birkaç cılız sorudan başka bir şey duymadım. Oysa demokratik toplumlarda bu vaatler madde madde incelenir; basın gerçekleşmemiş tek bir madde olsa bile konuyu işler, muhalefet soru önergeleri ile iktidarı epey bir terletirdi. Geldiğimiz ileri demokraside basın yandaş hale getirilip muhalefet de etkisizleştirilince iktidar sahipleri halka saygı duyup hangi vaatlerin gerçekleşmediğini ve gerekçelerini paylaşma gereği bile duymuyorlar. Nihayetinde tam bir ay sonra programın %94’ünün gerçekleştirildiği açıklandı. Mesela birkaç hafta önce memlekette soğan depoları basılıp güya stokçulara savaş ilan edildi. Depo sahipleri neredeyse vatan haini ilan edildi. Bütün TV’lerde depolar ve çuval çuval soğanlar gösterildi. Sonrasında haklarında işlem yapılan bir stokçu, kapatılan bir depo ve el koyulan soğan stoğu duydunuz mu? Ergenekon davası ile binlerce insan mağdur edilirken Yargı ve Ordu yönetim kademeleri de tarumar edildi. O dönemde yandaş basında sürekli suçlamalar vardı. Şimdi kumpas olduğu kanıtlanıp davalar düştü. Bırakın fikri takibi, yandaş medyada bu davaların düşmesiyle ilgili küçük de olsa bir haber gördünüz mü?

Yüzlerce örnek mevcut; mesela 15 Temmuz hain kalkışmasında 400 binin üzerinde kişi hakkında işlem yapılmış. 200 binin üzerinde kişi adli tahkikat görmüş. 125 bin kamu görevlisi ihraç edilmiş. 150 bin kişi gözaltına alınmış. Yaklaşık 80 bin işi tutuklanmış. Bu kişiler içinde her meslekten ve her kademeden insan var ama nedense bir tane aktif siyasetçi yok. Üstelik geçmişleri kader birliği ile geçmiş, sözcülüğünü yapmış, ne istediyse vermiş, parsel parsel memleketi bunlara satmış, hain meczubun malikanesini komşu kapısı yapmış onlarca siyasetçi varken.  Bu kişilerin varlığı bilinirken bırakın soruşturma geçirip gözaltına alınmayı, siyasi yaşamlarına güle oynaya devam ediyorlar. Hala etkili makamlarda boy gösteriyorlar. Bu kişilerin sorumluluklarını sorgulayabiliyor muyuz? Bırakın sorgulamayı 15 Temmuz günü gerçekten neler yaşandığını sorabiliyor muyuz? Bu konuda fikri takip yapabilen ender kişilerden Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz’a Kasım 2017 yılından beri siyasi yazı yazdırılmıyor. Geçmişte bu hain örgütle iş birliği yapmış onlarca meczup muteber hale getirilirken bu örgütle mücadele etmiş, hatta bu hainler tarafından mağdur edilmişlere Fetöcü yaftası yapıştırılmaya çalışılıyor. Nerede FİKRİ TAKİP?

7 Haziran 2015 genel seçimlerinden sonra hükümet kurulamayınca 1 Kasım’da yeni seçimler yapılmıştı. En büyük vaat de artan terörün bitirilmesi ve şehit cenazelerinin gelmeyeceği idi. O günden sonra bırakın terörün bitmesini 15 Temmuz 2016’da Fetö kalkışmasına maruz bırakıldık. 2013 yılında da çözüm süreci diye terör örgütü ile kapalı kapılar arkasında pazarlıklar yapılmıştı. Terör örgütünün ülkede silah yığmasına göz yumuldu. Habur rezaletine sebep olundu. Karşı çıkanlara hain denildi. Sonra terör örgütü tarafından kandırıldıkları iddiası ile yine silahlı çözüme dönüldü. Barış umutları tümden yok edildi. Neden diye sorabiliyor muyuz? Nasıl olacak bu Fikri Takip?

Fikri takip konusuna en etkili örneklerden biri Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Ümit Yalım’dır. Israrla 2004-2006 yılları arasında Yunanistan tarafından işgal edilen ya da Yunanistan’a bırakılan 18 Türk adası konusunu işlemektedir. Zaman içerisinde Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçtaroğlu’nun da dile getirip sonra unuttukları konunun ülkedeki neredeyse tek takipçisidir. Ya gaflet ya da ihanetle açıklanabilecek bu konunun peşini bırakmamaktadır. Diğer bir örnek ise küçük yaşta bir öğrencinin okul müdürünün cinsel tacizine uğrayıp konunun kapatılması karşısında mücadele veren ve uzun uğraşlar sonunda tecavüzcünün ceza almasını sağlayan kadın öğretmendir.

Siyasette Fikri Takip konusunun sonuçlandırılabileceği yegane yer sandıktır. Vatandaş kendisine vaat edilenle gerçekleri sorgulayacağı ve hesap soracağı nihai alan seçimlerdir. Önümüzdeki yerel seçimlerde de yerel yöneticilerin geçmiş dönem vaatleri ile gerçekleştirdiklerinin hesaplaşma sürecidir. Fikri takip konusunda ilgisiz olan halkımızın oyunu geleceğine sahip çıkarak mı yoksa yine vaatlere kanarak mı (ya da satarak mı) kullanacak göreceğiz.

Fikri Takip sadece demokratik toplumlarda yapılabilir. Çünkü soru sorma ve gerçekleri sorgulama esasına dayanır. Bunu gerçekleştiremiyorsanız demokrasinin ruhuna fatiha okunmuş demektir. Şimdi söyleyin bakalım, ülkemizde etkili bir şekilde Fikri Takip mümkün mü?